AK Parti Iğdır 6. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi, ülkemize diz çöktürmeye çalışanların karşısında daima dimdik duracağız. Sadece kendimiz için değil, Karabağlı muhacirler için, Nahcivan’daki kardeşlerimiz için, Irak ve Suriye’deki kardeşlerimiz için, tüm dünyadaki mazlum ve mağdurlar için bu mücadeleyi yürüteceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Iğdır 6. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Kongrenin yapıldığı Kazım Karabekir Kapalı Spor Salonu önünde kendisini bekleyen ve sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlara hitaben kısa bir selamla konuşması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra kongrenin yapıldığı salona geçti.
Şehre geldiği andan itibaren kendisine gösterilen ilgiye ve salonun dışında konuşmasını dinleyenlerin sayısının salondakiler kadar olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim birliğimizi, beraberliğimiz daim eylesin. İnşallah önümüzde 2019 yerel seçimlerinde, ardından Kasım Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi seçimlerinde bizleri bu yeni reformda, bu yeni siyaset devriminde muvaffak kılsın” temennisinde bulundu.
“IĞDIR; KADİM TARİHİ, ETNİK VE KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİ İLE TÜRKİYE’NİN AYNASI”
2,5 yıllık bir aranın ardından Iğdırlılarla birlikte olmanın ve hasret gidermenin memnuniyeti içinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, serhat şehri Iğdır’ın önümüzdeki yerel seçimlerinde belediye başkanlığını oylarıyla AK Parti’ye teslim etmelerini istedi.
Iğdır’ın, 6 bin yıllık kadim tarihiyle etnik, kültürel ve mezhebi zenginliği ve engin hoşgörüsüyle adeta Türkiye’nin aynası olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizden önce Iğdır Ankara’ya çok uzaktı, sadece mesafe olarak değil, zihin olarak, kalp olarak da çok uzaktı. Ankara bürokrasisi, Ankara siyaseti Iğdır’a gözünü de, gönünü de kapatmıştı. 2002’de iktidara geldiğimizde öncelikle bu anlayışa biz son verdik” diye konuştu.
AK Parti’ye oy versin ya da vermesin, şehirlerin arasında hiçbir ayrım yapmadan hizmet götürmenin, eser üretmenin mücadelesini verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Haritaya baktığımızda, Türk, Kürt, Azeri, Çerkez, Boşnak, Zaza da görmüyoruz, tüm etnik gruplarıyla Türk milletini görüyoruz, çünkü biz yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevdik. Haritayı önümüze koyduğumuzda doğu-batı, güney-kuzey görmüyoruz, nerede olursa olsun, hangi görüşe sahip olursa olsun, 780 bin kilometrekare vatan toprağını görüyoruz” dedi.
“80 MİLYON VATANDAŞIMIZIN TAMAMI BİZİM NAZARIMIZDA AYNIDIR”
Konuşmasında ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet’ ilkesine vurgu yaparak, tüm illerin, ilçelerin ve köylerin kendilerine aynı mesafede olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “80 milyon vatandaşımızın tamamı bizim nazarımızda aynıdır. Milletimizin her bir ferdi bizim görümüzde birinci sınıftır” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, etnik kimliğinden, dilinden, kültüründen, mezhebinden ve inancından dolayı ötekileştirmenin, hakir görülmenin artık Türkiye’de tarih olduğunu vurguladı ve “Iğdır’ın güzel insanları sizlere sesleniyorum; sakın ha sakın ha sakın ha mezhep ayrıcalığına düşmeyin. Gençler, Cumhurbaşkanınız olarak, bir büyüğünüz olarak, sakın mezhep ayrıcalığına düşmeyin. Bizde Sünnilik yok, bizde Caferilik, Alevilik yok, bizde illa İslam var, İslam’dan başka hiçbir şey yok” sözlerine yer verdi.
Bu ülkede hiç kimsenin kendini dışlanmış, ötelenmiş hissetmesin diye gayret sarf ettiklerini, gece gündüz demeden başka yerlerde ne varsa Iğdır’da da o olsun diye uğraştıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehre üniversitenin kendi iktidarları döneminde geldiğini, toplandıkları kapalı spor salonunun ve şehrin yollarının yine bu dönemde yapıldığını hatırlattı.
“NİYETİMİZ MİLLETİMİZE HİZMET, MENZİLİMİZ DE BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE”
“Bizim niyetimiz milletimize hizmet, menzilimiz de büyük ve güçlü Türkiye oldu” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 15 yılda Iğdır’a toplam 3,5 milyar liralık yatırım yaparak, eğitimde bin 274 adet yeni derslik, bin 258 kişi kapasiteli yükseköğretim yurtlarını, 8 spor tesisini, 250 yataklı Iğdır Devlet Hastanesini ve yedi sağlık tesisini hizmete aldıklarını, ulaşımda 10 kilometrelik bölünmüş yola 172 kilometre ilave ettiklerini aktardı.
Şehirde, toplam maliyeti 231 milyon liraya olan dört adet ulaştırma projesinin yapımının hâlen devam ettiğine, 15 yılda Iğdır’a tarım ve hayvancılık alanında 213 milyon liralık destek verildiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehrin uzun yıllar değerlendirilemeyen turizm potansiyeline de işaret ederek, yayla turizminde ve doğa sporlarında Iğdır’ın şöhretinin giderek arttığını dile getirdi. Terör sorunu kökten çözüme kavuştukça Iğdır’ın yayla ve ovalarının daha da şenleneceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “On yıllardır bu ülkenin genç fidanlarını solduran terör belasını susturmak, akan gözyaşlarını dindirmek için tüm samimiyetimizle nasıl çırpındığımızı sizler de çok iyi biliyorsunuz” ifadelerini kullandı.
“BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ TARİHİNİN EN BÜYÜK HEZİMETİNİ YAŞIYOR”
“Silah üzerinden, ölüm üzerinden, acı, kan, baskı, tehdit üzerinden kurulan oyunların hepsi çöküyor. Bölücü terör örgütü de yaz-kış demeden aralıksız sürdürdüğümüz operasyonlar neticesinde tarihinin en büyük hezimetini yaşıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt içinde ve ülke sınırları dışındaki operasyonları kararlılıkla devam ettireceklerini, son terörist etkisiz hâle getirilene kadar mücadelenin süreceğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında şunları söyledi: “Türkiye’yi terörle, kan ve gözyaşıyla terbiye edeceklerini zannedenler asla başarılı olamayacaklar, bizi üzerimize saldıkları katil sürüleri aracılığıyla esir alabileceklerini düşünenler, onlar hüsrana uğradılar ve uğratıyoruz. Milletimiz ne bağımsızlığından, ne kardeşliğinden, ne hedeflerinden vazgeçmeyecektir. Hemen yanı başımızdaki teröristleri binlerce tır dolusu silah ve mühimmata boğanlar, daha önce başka ülkelerde olduğu gibi o silahlar sahiplerine döndüğü zaman ne kadar büyük bir yanlış yaptıklarını anlayacaktır. Şu anda canilere verdikleri silahların Türkleri, Türkmenleri, Kürtleri, Arapları, Sünnileri katletmesinden, Azerileri katletmesinden herhangi bir sıkıntı duymuyorlar. İslam dünyasının en güzel şehirlerinin enkaza dönmesinden belki memnun bile oluyorlar. Ama tarih evdeki hesabın çarşıya uymadığının nice örnekleriyle doludur, son pişmanlık fayda etmez. İstiklal şairimiz Mehmet Akif ne diyor: ‘Tarih ibret alınmadığı için tekerrür eder.’ Bölgemizde taşeronları eliyle işledikleri cinayetler, faillerinin yanında katillerin sırtını sıvazlayanları da mutlaka utanç denizinde boğacaktır.”
“ANA MUHALEFET FETÖ’NÜN KARA PROPAGANDA MERKEZİNE DÖNÜŞTÜ”
Iğdır yöresine ait, “doğru söz bayramlıktır, yalan söz viranlıktır” atasözüne atıfta bulunarak, ana muhalefet partisi liderine baktıklarında bu sözün kıymetini çok daha iyi anladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef yalanı su gibi tüketen, sabah-akşam iftira atmayı siyaset zanneden, FETÖ’nün kara propaganda merkezine dönüşmüş bir ana hıyanet partisiyle karşı karşıyayız. Bu partinin başındaki zat kifayetsizliğini gizlemek için, siyaseten tükenmişliğini perdelemek için her gün yeni bir yalan ortaya atıyor” şeklinde konuştu.
İlgili siyasi parti liderinin parti kurultayları ve seçimler öncesinde yine böyle çıkarak eline birilerinin tutuşturduğu kâğıtları aldığını ve çeşitli iddialarda bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de her seferinde bunun iddialarının doğru olmadığı ispat ederiz. Artık biz de, mahkemeler de bunun yalanlarıyla uğraşmaktan bıktık, usandık” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen yine birilerine iftira atmış, hakaret etmiş, mahkeme de bunu 10 bin lira tazminat cezasına çarptırmış. Beyefendi tazminatı çok bulmuş, gitmiş cezanın indirilmesi için Anayasa Mahkemesine başvurmuş. Hakaretlerine, yalanlarına ve iftiralarına son vermek yerine, mahkeme kapılarında 3-5 kuruş indirim almak için peşinde koşuyor. Burada da güzel bir laf, ne güzel demiş bizim büyüklerimiz, ‘tatsız aşa tuz neylesin, ağızsız başa söz ne eylesin’; bunun ki de tam böyle. Biliyorsunuz, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra sırf Yenikapı’da vermeye çalıştığımız birlik, beraberlik görüntüsünün hatırına şahsıma yönelik hakaretleri için açtığım tazminat davaları geri çekmiştim. Dedik ya belki bir birlik, beraberlik olur ama maalesef, belki akıllanır, maalesef, belki kendine biraz çekidüzen verir, böyle umut ettim, ama nafile. Iğdırlı kardeşlerimin dediği gibi, ‘kurt köyünü değiştirir, lakin huyunu değiştirmez.’ Bu da bizim tüm iyi niyetimize, alicenaplığımıza rağmen kötü huyundan vazgeçmedi.”
Ana muhalefet liderinin, 15 Temmuz darbe girişiminden önce, “darbe olursa ilk ben tankın üzerine çıkarım” dediğini; ancak darbe gecesi darbecilerle anlaşarak İstanbul Havalimanından kaçıp Bakırköy belediye başkanının evinde darbe girişimini televizyondan izlediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sonra da çıktı, zerre kadar yüzü kızarmadan, utanmadan, ‘kontrollü darbe’ gibi FETÖ’cülerin ağzıyla konuşarak 250 insanımızı şehit eden eli kanlı katilleri aklamaya çalıştı. ‘Ana kuzusu’ dediğin hainlerin o gece milletimize neler yaptıklarını, nasıl acımasızca kurşun sıktıklarını işte mahkemeler tek tek ortaya çıkartıyor” sözlerine yer verdi.
“ANA MUHALEFET LİDERİ ATTIĞI İFTİRALARLA İNANDIRICILIĞINI KAYBETTİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Yine bu zat sırf gündeme gelmek için bir ara şehitlerimizi, şehit ailelerimizi bile istismar etti. Çıktı; ‘şehitler arasında ayrımlar yapılıyor’ diye akla, mantığa, vicdana sığmayacak yalanlar uydurdu. Başka bir gün FETÖ’cü ve ByLock’çu milletvekillerinin ismini açıklayacağını, hem de tarih vererek söyledi; ama bu sözünün de üzerine yattı. Tabi o FETÖ’cüleri açıklayamadı; ama yargı hangi CHP’li milletvekillerinin MİT tırları ihanetine aracılık ettiğini, hangi eski CHP’li vekillerin Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kumpas davasına kuryelik yaptığını ortaya çıkardı. Attığı iftiralarla, söylediği yalanlarla bu zat milletimizin nazarında tüm inandırıcılığını kaybetmiştir, bu zatın adı siyasette CHP’nin yalancı çobanına çıkmıştır.”
İlgili siyasi parti liderinin son günlerde “Cumhurbaşkanının yakınları yurt dışında bir şirkete para gönderdi” diyerek ortaya bir yalan attığını, bugün Kars’ta yaptığı konuşmasında tüm belgeleri ve bilgileriyle bu iftiranın ipliğini de pazara çıkardığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, avukatlarının gerekli tazminat davalarını açtığını, toplamda 3 milyon liralık tazminat davasını kazandıkları takdirde; tazminat tutarını kadınlara yönelik hizmet veren korunma evlerinin yapımında kullanılacağını açıkladı.
Kontrolsüz şekilde yalan söyleyen kişilerin hastalığının ne olduğunu psikiyatr olan bir arkadaşına sorduğunu ve ‘mitomani’ cevabını aldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Değerli kardeşlerim, Türkiye gibi binlerce yıllık siyaset geleneğine sahip bir ülkenin ana muhalefet partisinin düşürüldüğü bu perişan durumu inanın biz içimize sindiremiyoruz. Bizim gibi iddiaları olan bir ülkeye, sözü namus gören asil bir millete bu tablo hiç yakışmıyor. CHP’ye gönül vermiş kardeşlerimin aynı hissiyatı yaşadığını, artık bu zatı partilerinin başında görmek istemediğini de biliyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin bu yönetimin elinde bir gün bölücü örgütün, diğer gün FETÖ’cülerin, öteki gün başka karanlık odakların oyuncağı olmasını onların da kabul edemediğini biliyorum.”
“AK PARTİ, KÖKÜ MAZİDE OLAN BİR ATİNİN GÜNÜMÜZDEKİ SEMBOLÜDÜR”
Ana muhalefetin bu tavrının, AK Parti olarak sorumluluklarını artırdığını; Türkiye’ye yönelik siyasi ve ekonomik saldırıların arttığı bu dönemde daha fazla ter döküp daha fazla çalışmaları gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti Türkiye’nin çimentosudur. AK Parti kökü mazide olan bir atinin önümüzdeki ve günümüzdeki sembolüdür. AK Parti tüm inançlarıyla, siyasi görüşleriyle, farklılıklarıyla bu ülkedeki 80 milyonun tamamını kucaklamaya namzet bir partidir. Bu kadro ülkemizi aydınlık yarınlara taşıyacak en donanımlı, en vizyoner, en vatansever kadrodur” ifadelerine yer verdi.
2019’daki yerel seçimlere 16 ay kaldığını hatırlatarak, partililerden daha çok çalışmalarını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” diyerek tamamladı.