AK Parti Grup Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatta, üretimde ve istihdamda yaşanan yükselişi büyüme rakamlarıyla taçlandırdıklarını belirterek, “Bu yılın ilk çeyreğindeki büyüme oranımız yüzde 5 olarak gerçekleşti. Tabii bu milliyetperver, vatansever halkımız için bir mutluluk vesilesi ama aksi olanlar için de tam aksi. Bu büyüme oranı yüzde 2,4 olan AB ortalamasının iki katından bile fazladır. İlk verilere göre yüzde 5’lik büyüme oranıyla G20 ülkeleri arasında Çin ve Hindistan’ın ardından üçüncü sırada bulunuyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin haftalık grup toplantısına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda milletvekillerine ve davetlilere hitaben bir konuşma yaptı.
Ramazan ayını kutlayarak ve grup toplantısının hayırla vesile olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak son 14 yılda her alanda milleti tarihî nitelikte reformlarla, özlemini çektiği yatırımlarla buluşturduklarını söyledi.
EĞİTİM ALANINDA YAPILAN REFORMLAR
2002’de 7,5 milyar lira olan Millî Eğitim Bakanlığı bütçesini, 11 kat artırarak bu yıl 85 milyar liraya çıkardıklarını, ders kitaplarını öğrencilere ücretsiz verdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tablet ve akıllı tahtalarla eğitimin teknolojik altyapısını yenilediklerini, 270 bin yeni derslik inşa edip 561 bin yeni öğretmen atadıklarını kaydetti
76 olan üniversite sayısını 184’e çıkararak 81 ilin tamamını üniversiteye kavuşturduklarını, yurtlardaki yatak kapasitesini 182 binden 601 bine yükselttiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite harçlarını kaldırmakla kalmayıp 45 lira olan kredi-burs rakamını lisans öğrencileri için 425 liraya, yüksek lisans için 850 liraya, doktora için 1.275 liraya çıkardıklarını ifade etti.
“ŞEHİR HASTANELERİ PROJESİNİ HAYATA GEÇİRDİK”
Sağlık alanında hastane ve yataklı tedavi kurumu sayısını bin 156’dan 4 bin 636’ya, aile sağlığı merkezlerinin sayısını 9 binden 17 bine, hastanelerdeki 19 bin olan nitelikli yatak sayısını 153 bine, sağlık kurumlarında hizmet veren doktor, hemşire ve yardımcı personel sayısını 378 binden 875 bine çıkardıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, son olarak şehir hastaneleri projesini hayata geçirdiklerini, açılan Yozgat, Isparta, Mersin ve Balıkesir şehir hastanelerinin ardından inşası devam eden 20 şehir hastanesinin 1,5 yıl içinde hizmete gireceğini, hazırlıkları süren sekizinin ise inşasına en kısa sürede başlanacağını söyledi.
“HAVALİMANI SAYISINI 26’DAN 55’E ÇIKARDIK”
Ulaşımda ise 6 bin 100 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 25 bin kilometreye, karayollarındaki 50 kilometre olan tünel uzunluğunu 355 kilometreye ulaştırdıklarını, bin 213 kilometreye ulaşan hızlı tren hat uzunluğunu 2023 yılına kadar 12 bin kilometreye çıkarmayı hedeflediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Boğazını, Marmaray ve Avrasya Tüneli ile denizin altından ilk defa, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile boğazın üzerinde üçüncü defa birleştirdiklerini, Osmangazi Köprüsünü açıp 1915 Çanakkale Köprüsünün temelini attıklarını, havalimanı sayısını da 26’dan 55’e çıkardıklarını hatırlattı.
Ülke genelinde 197 olan organize sanayi bölgesi sayısını 299’a ulaştırdıklarını ve hedeflerinin 2023’e kadar 65’ni daha faaliyete geçirmek olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalkınmanın temel altyapısı olan enerjide de hidroelektrik santrallerinin sayısını da 49’dan 540’a, elektrik üretimini 10 bin 500 megavattan 25 bin megavata çıkardıklarını, hedeflerinin ise gelecek 10 yıl içinde 10 bin megavatı güneş, 10 bin megavatı rüzgâra dayalı yenilenebilir enerji kaynağını harekete geçirmek olduğunu ifade etti.
2002 yılında 195 olan baraj sayısına bir kısmı enerji ve sulama, bir kısmı sadece sulama amaçlı olan 423 yeni tesisin ilave edildiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu barajların birçoğunun teröre rağmen, terör bölgelerinde inşa edildiğinin altını çizdi ve bu çalışmaların lafla değil, üreterek ve çalışarak gerçekleştiğini söyledi.
“IMF’E OLAN 23,5 MİLYAR DOLARLIK BORCU KAPATTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide, Türkiye’yi 3 kat büyüterek güçlü, müreffeh bir ülke yolunda çok önemli adımlar attıklarını dile getirerek, 2002 yılında 236 milyar dolar olan gayrı safi yurt içi hasılayı 857 milyar dolara, kişi başına düşen geliri 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara, ihracatı yılda 36 milyar dolardan, geçen ay itibariyle 147 milyar dolara çıkardıklarını kaydetti.
IMF’e olan 23,5 milyar dolarlık borcu 2013’te bütünüyle ödeyip kapattıklarını, göreve geldiklerinde Merkez Bankasında var olan 27,5 milyar dolarlık döviz rezervini 106-107 milyar dolara çıkardıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de yıllık bütçenin yüzde 43’ü faiz harcamalarına giderken bu oranın geçen yıl bu 8,6 olarak gerçekleştiğini, yatırımlara ayrılan kaynağı 70 milyar liradan 700 milyar liranın üzerine çıkarıp çeşitlendirdiklerini, ihracatın ve iş adamlarının önündeki engelleri kaldırarak özel sektörü ekonominin lokomotifi hâline getirdiklerini söyledi.
Savunma sanayinde yüzde 80 dışa bağımlı bir ülke iken Türkiye’nin bu yine bu dönemde, kendi gemisini, silahını, füzesini, tankını, helikopterini yapan, bununla yetinmeyip ürettiklerini yurt dışına ihraç eden bir ülke konumuna geldiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama ana muhalefet bundan rahatsız ha onu da söyleyeyim size. Çünkü savunma sanayinde sen kalkacaksın kendi silahlarını üreteceksin, rahatsız; hele hele bir de bunun ihracatına başlayacaksın, hepten rahatsız. İstediğiniz kadar rahatsız olun, bunları ithal eden bir Türkiye’den ihraç eden bir Türkiye’ye geldik, geleceğiz” diye konuştu.
“TAM BAĞIMSIZ BİR ÜLKE OLMA YOLUNDA İLERLEYEN TÜRKİYE İNŞA EDİYORUZ”
Ülkenin kıt kaynaklarını faiz lobilerine yağmalatmak yerine, IMF’e borcunu ödeyen, Merkez Bankasının kasasını güçlü kılıp Hazine’yi güçlendiren ve böylece tam bağımsız bir ülke olma yolunda ilerleyen bir Türkiye inşa ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hak ve özgürlükler konusunda geçmişte telaffuzu dahi imkânsız düzenlemeleri cesaretle biz hayata geçirdik. Terör örgütleriyle ve onların gerisindeki güçlerle kararlı bir şekilde mücadele ederek, vatanımıza kem gözlerle bakanların heveslerini kursaklarında bıraktık. Demokrasiye sıkı sıkıya sahip çıkarak, kirli pazarlıklarla iktidar hayalleri kuranları her seferinde Allah’ın izniyle sandığa gömdük” ifadelerini kullandı.
“AK PARTİ’NİN TÜRKİYE’YE YAPACAĞI DAHA ÇOK HİZMET VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Allah’a ham olsun, son 14 yılda ülkemize, bulunduğumuz yeri borçlu olduğumuz aziz milletimize hizmetten başka hiçbir hedefimiz, hiçbir gayemiz olmadı, olmayacak. Her gece yastığa başımızı koyduğumuzda bugün milletimiz için ne yaptık sorusunu sorarak nefsimizi sürekli hesaba çekerek, kendimizi her daim yenileyerek işte bugünlere geldik. Karşımızda ciddi bir muhalefet olmadığı için hep kendimizle yarıştık, inşallah bundan sonra da aynı anlayışla yolumuzda ilerleyeceğiz. Çocuklarımızın bize emaneti olan bu ülkeyi kalkındırmak, büyütmek her alanda muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. Ülkemiz için, geleceğimiz için hayaller kurmaya ve bu hayalleri tek tek gerçeğe dönüştürmeye devam edeceğiz. AK Parti’nin milletin ve geleceğin partisi olarak Türkiye’ye yapacağı daha çok hizmet, kazandıracağı daha çok yatırım vardır.”
Felaket tellallarının çabalarına rağmen güzel gelişmelerin haberlerinin art arda geldiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılın ilk çeyreğinde Türkiye’nin büyüme oranın yüzde 5 olarak gerçekleştiğini hatırlattı ve “Bu büyüme oranı yüzde 2,4 olan Avrupa Birliği’nin ortalamasının iki katından bile fazladır. Aynı dönemde G-7 ülkeleri yüzde 1.8 ve OECD ülkeleri yüzde 2 büyümüştür. İlk verilere göre, yüzde 5’lik büyüme oranıyla G-20 ülkeleri arasında Çin ve Hindistan’ın ardından üçüncü sırada bulunuyoruz. Aramızda da çok fazla fark yok ha, onları da yakalayacağız, daha iyi noktaya geleceğiz. O yakılacağımız güç bizde var evvel Allah. Ekonomistlerin ve IMF gibi kuruluşların yüzde 3-4 arasında bekledikleri büyümenin yüzde 5 olarak gerçekleşmesi, geleceğimize olan güvenimizi daha da arttırmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
“KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARININ NE YAPACAKLARINI MERAK EDİYORUM”
Yatırım davetine, üretimi, istihdamı, ihracatı arttırma çağrısına olumlu cevap vererek böyle bir büyüme oranının yakalanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk ekonomisinin artık öyle ufak tefek sarsıntılarla dengesi bozulmayacak kadar büyük ve güçlü olduğunu özellikle geçtiğimiz yıl hep birlikte gördük. Türkiye’nin kredi notuyla ilgili spekülasyonların ülkemizin gerçek durumundan ziyade, siyasi saiklerle bağlı olduğunu açıkça söylemiştim. Eğer büyüme oranı beklentilerin altında çıksaydı, hemen kredi notunu düşürmek için harekete geçecek olan derecelendirme kuruluşlarının şimdi neredeyse yarı yarıya yüksek çıkan büyüme oranı karşısında ben ne yapacaklarını merak ediyorum; onu da göreceğiz” şeklinde konuştu.
Stratejik yatırım alanları başta olmak üzere, geniş bir yelpazede verilen teşvikleri sürdürerek, büyüme eğilimini daha da yukarılara taşımak için gece gündüz demeden çalışacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyüme oranımız başta olmak üzere, ekonomide gerçekleştireceğimiz büyük atılımlarla 2023 hedeflerimize ulaşmamıza Allah’ın izniyle kimse engel olamayacaktır” diye ekledi.
“BU ÜLKE NE ÇEKTİYSE SİYASET VE TOPLUM MÜHENDİSLERİNDEN ÇEKTİ”
Son 14 yılda yapılanların önemli ve tarihî nitelikte başarılar olduğunu; ancak gerçekleştirdikleri en büyük reformların başında vesayetle mücadelede elde ettikleri başarının geldiğine inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülke ne çektiyse siyaset ve toplum mühendislerinden çekmiştir. Bu millete en büyük zulmü, dilinden ‘halk’ ve ‘halkçılık’ kelimelerini eksik etmeyen müstebitler yapmıştır” sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Değerlerimize, tarihimize, kültürümüze yabancı bir hayat tarzını yıllarca çağdaşlık kılıfı altında milletimize dayatanlar, cumhurla Cumhuriyet arasındaki bağı koparmışlardır. Bu sahte projeyle ülkenin imkânları bir avuç seçkine peşkeş çekilirken millet fakirleşmiş, temel insani ihtiyaçlarını karşılamaktan dahi aciz duruma düşmüştür. Milletin temsilcisi milletin temsilcisi olması gereken siyaset de maalesef aynı çarpık düzenin bir parçası hâline dönüşmüştür. Şunu iftiharla söylemek isterim ki; ülkemizde vesayetin salasını vermek de, onun izinden giden siyaset anlayışını tarihe gömmek de işte bu kadroya, AK Parti’ye nasip olmuştur. Kurulduğumuz günden beri milletimizle öyle bir bütünleştik ki, karşımızda hiçbir güç duramadı. Bu süreçte en büyük hakaretler, en ağır saldırılar ayrıcalıklarını kaybeden kesimlerden geldi, çok rahatsız oldular. Öyle rahatsız oldular ki sürekli saldırdılar. Zahirde elit, hakikatte lümpen olan bu çevreler, ellerindeki tüm imkânları bizi karalamak için seferber ettiler. Yol, hastane, okul, cami, hangi hizmeti yapmaya kalktıysak hemen karşımıza dikildiler. Havalimanı, baraj, köprü inşa etmek istediğimizde birdenbire çevre hassasiyetleri kabardı.”
“KENDİLERİ DIŞINDA KİMSEYE HAYAT HAKKI TANIMAMAK İÇİN YAPMADIKLARI ÇİRKEFLİĞİ BIRAKMADILAR”
“Bunlar İstiklal Caddesi’nde istiklalimiz ve istikbalimiz için yürümüyorlar, İstiklal Caddesi’nde bölücü terör örgütünün temsilcileriyle el ele, kol kola yürüyorlar, bunların yaptığı bu” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitimde darbe dönemlerinin yol açtığı haksızlıkları düzeltmeye çalıştığımızda ne diyorlardı? Laiklik elden gidiyor, ortalığı böyle ayağa kaldırdılar. Biz dış politikaya yeni bir vizyon kazandıracak adımları atarken, onlar eksen kayması tartışmaları üzerinden birilerine mesajlar veriyorlar, gidip oralarda bizleri şikayet ediyorlar, söylemedikleri hiçbir şey kalmadı. Kültürde, sanatta, fikir ve yazı hayatında kendileri dışında kimseye hayat hakkı tanımamak için yapmadıkları çirkefliği bırakmadılar” görüşlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Bunlar terör örgütlerine gösterdikleri sempatinin 10’da 1’ini kendi insanına göstermediler. Sarıldıkları ideolojilerinin içinde şiddet, zulüm ve baskıdan başka bir şey bulamazsınız, hep bunu yaptılar. Sembolleştirdikleri tarihî şahsiyetlerin geçmişlerine baktığınızda göreceğiniz tek şey var, burayı da önemle söylüyorum, isim vermeyeceğim, siz anlarsınız, ölüm tarlaları ve kurukafa kuleleridir, bunları sembolleştirirler. Senelerce devrimci şiddet güzellemeleriyle eli kanlı teröristleri gençlerimize rol model olarak sundular.”
“Yaşamak ve yaşatmak yerine, ölmek ve öldürmek üzerine mesajlar vererek körpe zihinleri iğfal ettiler. Ve bakıyorsunuz beyefendi çıkıyor konuşuyor, barış, sevgi. Ya lafla barış, sevgi olur mu? Bal bal demekle ağız tatlanır mı ya? Balı yersen ağız tatlanır. Bunları yaptılar. Bunların kirli yüzlerinin farklı tonlarına terörle mücadelemizde, Gezi olaylarında, 15 Temmuz darbe girişiminde, son yıllarda yaşadığımız her kritik hadisede bunlara şahit olduk” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütüne arka çıkarak katil devlet bildirileri yayınlayanların bugün de nerede ve nasıl öldüğü meçhul bir kadın terörist üzerinden yine aynı oyunu oynadıklarına dikkat çekerek “Her gün askerimizin, polisimizin, sokakta yürüyen vatandaşlarımızın hayatına kast eden eli kanlı teröristleri allayıp pullayıp öne çıkardıkları bir isim üzerinden aklamaya çalışıyorlar” dedi.
“PKK’LI TERÖRİSTLERCE ŞEHİT EDİLEN AYBÜKE ÖĞRETMENLE İLGİLİ CİDDİ BİR TAVRA ŞAHİT OLMADIK”
Buna karşılık aynı çevrelerin karne günü PKK’lı teröristlerce şehit edilen Aybüke öğretmenle ilgili ciddi bir tavrına, üzüntü beyanına, bir tepkisine şahit olunmadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörist cenazesinde birbirlerini ezen sözüm ona milletvekilleri, yazarlar, aydınlar, gazeteciler, Aybüke öğretmenimiz için, terör örgütünün katlettiği diğer masumlar için kıllarını kıpırdattılar mı? Aynı kesimlerin terör örgütü tarafından dağa kaçırılan gençler ve bu gençlerin gözü yaşlı anneleri için bir kez bile seslerini yükselttiğini duydunuz mu?” sorularını yöneltti.
“Daha hayatının baharında tüm ümitleri ve heyecanıyla birlikte toprağa verilen Aybüke kızımız için yüreği yanmayan taş kalplilerin dertleri kesinlikle insan değildir, insan hakları hiç değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilgili çevrelerin tek derdinin terör örgütlerinin kalemşörlüğünü yapmak, tek gayelerinin ise teröristleri ve onların kanlı eylemlerini toplum nezdinde aklamaya çalışmak olduğunu söyledi.
“TERÖRİSTLERİN ARKASINDAN AĞITLAR DÜZENLERE YAZIKLAR OLSUN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Devletin askeri, polisi, güvenlik korucusu şehit edildiğinde, masum insanlar alçakça katledildiğinde havaya bakıp ıslık çalarken, teröristlerin arkasından ağıtlar düzenlere yazıklar olsun. Terör örgütü saflarına katılan her gencin acı akıbetinde gazetecisinden milletvekilin tüm bu kart devrimcilerin sorumluluğu vardır. AK Parti’nin son 14 yıldaki en önemli başarılarından biri de işte bu maskeli baloyu sona erdirmesidir. Bitecek bu, bitecek, burada öyle durmak yok, ara vermek yol, şu istasyonda takılalım yok, bu işi bitireceğiz Allah’ın izniyle, üzerine üzerine gideceğiz. Çünkü bu milletin huzuruna, mutluluğuna kastedenlere bu işin hesabını soracağız, onun için de bu mücadelede ara vermek yok, devam. İnşallah bundan sonra da sıfatı ve konumu ne olursa olsun ülkesine ve milletine karşı ihanet içine girenlerin maskelerini düşürmeye devam edeceğiz.”