Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Suriye’de barış ve istikrarın tesisi yönünde önümüzdeki dönemde birlikte atabileceğimiz ilave adımları istişare ettik. Rusya ile müşterek anlayış temelinde millî güvenliğimize kasteden terör odaklarını Suriye’den söküp atmakta kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin başkanlığında Moskova’da gerçekleştirilen Türkiye–Rusya Üst Düzey İşbirliği Konsey Toplantısı’nın ardından iki lider ortak basın açıklaması düzenleyerek, gazetecilerin sorularını cevapladı.
“100 MİLYAR DOLAR TİCARET HACMİ HEDEFİ YAKALANACAKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde Türkiye ve Rusya arasındaki iş birliğini çeşitli boyutlarını ele alma fırsatı bulduklarını belirterek, ilişkileri tüm alanlarda daha ileri seviyeye taşıma iradesini ortaya koyduklarını, gelecek dönemde bu hedef doğrultusunda atılabilecek adımları değerlendirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke ticaret potansiyelinin, bugün ulaşılan 26 milyar doların çok üstünde olduğunu, hedeflenen 100 milyar dolar ticaret hacminin de yakalanacağını kaydetti.
Rusya Devlet Başkanı Putin ile Türk ve Rus iş adamlarıyla bir araya gelerek yatırım fırsatlarını ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu toplantının da iş çevrelerinin sorunlarının çözümü ve hedeflenen ticaret hacmine ulaşmaya vesile olacağına inandığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Rusya arasındaki beşeri ve kültürel ilişkilere de büyük önem verdiklerine vurgu yaparak, vatandaşlar arasındaki bağların kuvvetlenmesi için 2019 yılının Rusya ile karşılıklı kültür ve turizm yılı ilan edildiğini, kültürel etkinliklerin bu akşam, Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından Bolşoy Tiyatrosunda sahnelenecek Troya Operasıyla başlayacağını açıkladı.
“2019 YILINI RUSYA İLE KARŞILIKLI KÜLTÜR VE TURİZM YILI İLAN ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin geçen yıl yıl 6 milyon Rus turisti ağırlayarak yeni bir rekora imza attığını, kültür ve turizm yılı etkinlikleriyle bu rekorun 2019’da kırılacağına inandığını sözlerine ekledi.
Vize serbestisi hususunda da gereken adımların süratle atılması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle zannediyorum ki kısa bir süre içerisinde bu adımlar da atılmış olacak. Bunu da değerli dostum Sayın Putin’le ayrıntılı bir şekilde ele aldık” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde Suriye ve diğer bölgesel meselelere ilişkin fikir teatisinde bulunduklarına dikkati çekerek, Suriye bağlamında Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgeden çekilme kararını değerlendirdiklerini, İdlib başta olmak üzere arazideki gelişmeleri gözden geçirdiklerini ve siyasi süreçte gelinen noktayı görüştüklerini söyledi.
“SURİYE İHTİLAFINA SİYASİ ÇÖZÜMLE SON VERİLEBİLECEĞİ KONUSUNDA RUSYA İLE HEMFİKİRİZ”
Rusya Devlet Başkanı Putin ile Suriye’de barış ve istikrar ortamının tesisi yönünde gelecek dönemde birlikte atılabilecek ilave adımların istişaresini yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya ile müşterek anlayış temelinde millî güvenliğimize kasteden terör odaklarını Suriye’den söküp atmaktaki kararlılığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. İdlib, gerginliği azaltma bölgesinde yeni bir insani felaket yaşanmasının önüne geçmiştik. Bugünkü görüşmemizde İdlib’deki istikrar ve sükûnetin muhafazasına verdiğimiz önemin altını çizdik” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin güvenliği ile Suriye’nin toprak bütünlüğüne tehdit oluşturacak bir yapıya göz yummayacaklarını yinelediklerini belirterek, “Bölgenin huzur ve istikrarı açısından DEAŞ nasıl büyük bir tehdit idiyse, YPG, PKK da aynı mahiyette bir tehdittir. DEAŞ’ın tasfiyesiyle beraber benzeri örgütlerin bu tehdidin de hepsinin bertaraf edilmesi şart” diye konuştu.
Rusya ile Suriye ihtilafına ancak siyasi çözümle son verilebileceği konusunda hemfikir olduklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasi sürece ivme kazandırılması için Birleşmiş Milletler ile eş güdüm hâlinde muteber ve dengeli bir anayasa komitesinin en kısa sürede faaliyete geçirilmesi yönündeki kararlılığımızı da bu vesileyle tekrarladık” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile ilişkileri karşılıklı saygı temelinde her geçen yıl daha da ileri taşıdıklarına işaret ederek, yakalanan ivmenin sürmesi için gerekli siyasi iradeye sahip olunduğunun bugünkü toplantılarda teyit edildiğini söyledi.
“YERLİ VE MİLLÎ PARA İLE TİCARET KONUSU GÖRÜŞMELERİMİZİN EN ÖNEMLİ MADDESİNİ OLUŞTURUYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da cevapladı. Millî paralarla ticaret yapma konusunda bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Rusya ilişkileri içerisinde yerli ve millî para konusunun en önemli maddelerden biri olduğunu kaydetti.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin Rusya lehine olduğunu, Türkiye’nin doğal gaz ihtiyacının neredeyse yüzde 50’ye yakınını Rusya’dan karşıladığını bilgisini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret hacminin Türkiye aleyhine olmasının buradan kaynaklandığını söyledi.
Ticaret kalemlerinin taraflara ne kazandırdığının önemli olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğal gazın Türkiye için hayati öneme sahip olduğunu, mesken ve sanayide doğal gaza büyük ihtiyaç bulunduğunu sözlerine ekledi.
Savunma sanayinde Rusya ile iş birliğinin önemli olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu an itibariyle bütün özlemimiz bir an önce yerli ve millî paraya da geçmektir” dedi.
“İDLİB’DE GEREKEN ADIMLARI ATTIK, ATMAYA DA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine, İdlib’in Suriye’nin can damarlarından bir bölge olduğunu ifade ederek, bu bölgenin boşalması hâlinde buradaki insanların Türkiye’ye geleceğini bu nedenle bölgenin hassas olduğunu kaydetti. Bölgenin hassasiyeti nedeniyle Rusya ile müşterek çalıştıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki terör örgütleri sebebiyle işlerinin kolay olmadığını, ancak Rusya ve Türkiye’nin elinden geleni yaptığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii rejim de kendine göre bazı burada çalışmaları yürütüyor. Bütün bunlarla beraber biz İdlib’de şu an itibariyle atmamız gereken adımları attık, atmaya da devam edeceğiz, çünkü geri dönmemiz mümkün değil. Onun için de bizim gerek Savunma Bakanlığımız, Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı, burada alt gruplar karşılıklı olarak bu çalışmaları sürdürüyorlar, sürdürmeye de devam edeceğiz” diye konuştu.
Münbiç’te de Rusya ile birlikte çalıştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zira hazırlanmış olan veyahut da burada ilan edilmiş olan bir yol haritası vardı. Bu yol haritası 90 gün diye ilan edilmişken şimdi artık bu 9 ay oldu, belki daha da uzayıp gidecek, böyle bir durum da söz konusu. Şu ana kadar olan süreçte özellikle Rusya Federasyonu ve Türkiye’nin kendi arasındaki dayanışma çok önemli. Her şeyden önce oradaki terör koridorunun aşılmış olması, yıkılmış olması çok çok önemlidir” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin toprak bütünlüğünün önem arz ettiğini, bu toprak bütünlüğü için de Rusya ile dayanışmanın önemli olduğunu yineledi.
Astana sürecinin önemine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürecin baş aktörleri Türkiye-Rusya-İran olarak dayanışmanın devam ettiğini, Ürdün ve diğer bazı ülkelerin de sürece katılmaları istikametinde bugün görüşmeler yapıldığını söyledi.
SURİYELİ MÜLTECİLERİN DÖNÜŞÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada tabii Cenevre’yi dışlamak diye bir şey söz konusu değil. Fakat bu adımları atmak suretiyle bir an önce neticeye varalım ve burada da halk kendi topraklarına yeniden dönebilsin istiyoruz. Nitekim buradaki kararlılıkla 300 bini aşkın insan tekrar topraklarına dönebildi. Eğer daha kararlı olursak bu rakam çok daha ileri seviyelere gelebilir. Zira şu anda 3 milyon 600 bin insan bizim topraklarımızda ve bunların hâlâ bakımı, eğitimi, sağlığı, her şeyi bizim tarafımızdan karşılanıyor. Ama bu adımlar gerçekleşirse, bizler de bir an önce bunların kendi topraklarına gitmesini sağlamış oluruz diye düşünüyorum” dedi.
“ASIL AMACIMIZ SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAK”
Türkiye ve Rusya’nın terörle mücadele ve Suriye’deki siyasi geçiş sürecinde ne gibi adımlar atmayı planladığının sorulması üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib ile ilgili atılan adımların neticelerinin olumlu olduğunu söyledi. İdlib’in de Cerablus, El Bab, Afrin gibi huzura kavuşmasını istediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ama bunların tabii tamamıyla terörden arındırılmış olması lazım. Yani terör hangi cenahtan gelirse gelsin terördür, dolayısıyla bunlara karşı da tavrımızı çok açık, net bugüne kadar koyduk, koymaya da devam edeceğiz ve bu kararlığımız devam edecek. Ama bizim asıl amacımız, Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak” değerlendirmesinde bulundu.
“Özellikle YPG’nin Tel Rıfat’ta oluşturmaya çalıştığı terör eylemlerine biz fırsat vermeyeceğimizi hep söyledik ki YPG bizim için çok açık, net bir terör örgütüdür” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu terör örgütüyle Afrin’de mücadele edildiğini, aynı şekilde mücadelenin sürdürüleceğini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, YPG’nin, PKK’nın bir yan kolu olduğuna vurgu yaparak, YPG’nin terör örgütü olduğuna dair kayıtları çıkardıklarını, bu örgütün üzerine gidileceğini kaydetti.
“S-400 ALIM SÖZLEŞMESİNİ YAPMIŞSAK BU İŞ BİTMİŞTİR”
TürkAkım ve S-400 projeleri üzerinden, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkinin, üçüncü ülkelerin olumsuz etkilerine karşı koymaya gücünün yetip yetmeyeceği sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bizler egemenliği kayıtsız şartsız milletine ait iki ülkeyiz, dolayısıyla egemenlik haklarımızın üzerinde birilerinin tasarrufta bulunmasına asla fırsat vermeyiz, veremeyiz. O zaman millet olamayız, o zaman devlet olamayız. Yani bizim bağımsız bir devlet olmamızın, bir bağımsız millet olmamızın altında bu yatmaktadır. Dolayısıyla da attığımız adımlarda, aldığımız kararlarda bu incelik vardır. Üçüncü taraflar atacakları adımları herhâlde bize sorarak atmıyorlar, biz de dolayısıyla atacağımız adımları önce kendi içimizde değerlendirmelerini yaparız, istişarelerimizi yaparız, ondan sonra da adımlarımızı atarız. Biz S-400 konusunda yol haritamızı zaten belirlemişiz, çizmişiz, adımlarımızı atmışız, her şey bitmiş ve bizden kalkıp da bundan sonra gel buradan vazgeç gibi temennilerde bulunanlar veyahut da böyle bize bazı tavsiyelerde bulunanlar demek ki bizi de tanımıyor olacaklar. Biz bu konuyla ilgili olarak bir şeyin akdini yapmışsak, sözleşmesini yapmışsak bu iş bitmiştir, ona göre biz yolumuza devam ediyoruz, devam edeceğiz. Ve bu da bizim egemenlik hakkımızdır, bu bizim tasarrufumuzdur, bundan kimse bizden vazgeçmemizi isteyemez.”
Ortak basın toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in huzurunda, “Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ ve RDIF Management Company Arasında Ön Protokol”, “Türk Patent ve Marka Kurumu ile Rusya Federasyonu Federal Fikri Mülkiyet Servisi (Rusya Federasyonu) arasında Hızlandırılmış Patent İncelemesine (PPH) İlişkin Mutabakat Zaptı” ve “Türkiye Cumhuriyeti Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ile Rusya Federasyonu Federal Teknik Düzenlemeler ve Metroloji Ajansı (ROSSTANDART) Arasında Standardizasyon ve Uygunluk Değerlendirme Alanlarındaki Mutabakat Zaptının 2019-2022 Dönemi Uygulama Planı” imza altına alındı.
Ortak basın toplantısının ardından Rusya Devlet Başkanı Putin tarafından Kremlin Sarayı’ndan uğurlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moskova Vnukovo Havalimanı’na geçerek Türkiye’ye hareket etti.