Emine Erdoğan, Özel Çocuklara Özel Materyaller Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Eğitim, bir ülkenin geleceğine yaptığı en kıymetli yatırımdır. Geri dönüşü, umulandan daima daha fazladır. Biliyorum ki Millî Eğitim Bakanlığımız, çocuklarımızın ihtiyacı olan eğitim metotları üzerinde titizlikle çalışıyor. Özel öğrencilerimizin eğitimini bir kuyumcu terazisi hassasiyetiyle ele alıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından özel eğitime ihtiyacı olan çocuklar için hazırlanan, “Özel Çocuklara Özel Materyaller” projesi tanıtım toplantısına katıldı. Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen tanıtım toplantısında Emine Erdoğan, bir konuşma yaptı.
Konuşmasının başında özel çocukların ihtiyaç duydukları özel eğitim materyallerini, ülkenin yedi bölgesine göndermek üzere bir araya geldiklerini belirten Emine Erdoğan, “Böylesine güzel bir amaç etrafında buluşmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Eğitim, bir ülkenin geleceğine yaptığı en kıymetli yatırımdır. Geri dönüşü, umulandan daima daha fazladır. Biliyorum ki Millî Eğitim Bakanlığımız, çocuklarımızın ihtiyacı olan eğitim metotları üzerinde titizlikle çalışıyor. Hele de özel öğrencilerimizin eğitimini bir kuyumcu terazisi hassasiyetiyle ele alıyor” dedi.
“GÖRSEL, İŞİTSEL VE DOKUNSAL MATERYALLER, ÖZEL ÖĞRENCİLERİMİZİN DAHA HIZLI YOL ALMASINDA HAYATİ ROL OYNAR”
“İnsan denen bereketli toprağın en verimli şekilde ekilmesi için eğitimde metot arayışları her zaman sürmelidir. Eğitim tek bir formüle sığdırılamaz” ifadelerini kullanan Emine Erdoğan, “Eski anlayışa göre eğitim süreçleri, çoğu zaman öğretmen ve ders kitaplarıyla sınırlıydı. Fakat günümüzde bu sınırlar kalkmış, teknolojik gelişmelerle çoklu öğrenme imkânları ortaya çıkmıştır. Özel eğitimde ise, kitapla, defterle, kalemle gerçekleşmesi umulan öğrenmenin, ne kadar zor olduğu aşikârdır. Dolayısıyla görsel, işitsel ve dokunsal materyaller, özel öğrencilerimizin daha hızlı yol almasında hayati rol oynar.” şeklinde konuştu.
Çocukların özel ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiş bir öğrenme ortamının, onların toplumsal uyum ve sosyal iletişim becerilerini de geliştireceğini dile getiren Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendilerine yetebilen, hayatlarını başkalarının yardımına ihtiyaç duymadan sürdürebilen bireyler olmalarını kolaylaştıracaktır. İnsanların içindeki saklı cevheri keşfetmek, emek ve metot gerektirir. Bazı cevherler daha derinlerde gizlidir. Onlara ulaşabilmek için daha çok çaba sarf etmemiz gerekebilir. İşte bizler, çocuklarımızın içindeki nice cevheri ortaya çıkarmak için seferber olduk. Bu işin gönüllüsüyüz. Eğitimciler, zanaatkârlar da iş birlikçilerimizdir. Şu gördüğümüz eğitim materyalleri, üç farklı üretim merkezinde imal edilmiştir. 100 farklı çeşitte toplam 143 bin materyal seti hazırlanmıştır. Bu proje, kurumlar arası iş birliğinin güzel bir numunesidir.”
“TÜRKİYE’DE ÖZEL EĞİTİM FARKINDALIĞI SON YILLARDA ARTTI”
Türkiye’de özel eğitim farkındalığının son yıllarda arttığını dile getiren Emine Erdoğan konuşmasını devamında şunları kaydetti: “Fakat üzücü olan, otizm gibi rahatsızlıkların da gün geçtikçe artıyor olması. Günümüzde her 59 çocuktan bir tanesi otizmli olarak dünyaya geliyor. Bu rakam 1985’te yalnızca 2 bin 500 çocukta bir idi. Bu olumsuz gelişmelerin sebeplerine odaklanmamız gerekiyor. Sebebi henüz tam olarak bilinmese de, çevresel faktörler, yanlış beslenme alışkanlıkları gibi, ilişkilendirilen sebepler üzerine yoğunlaşmalıyız. Son yıllarda uzmanlar, sindirimle otizm arasındaki ilişkiyi çözmeye uğraşıyor. Doğru beslenmenin otizm semptomlarını hafifleteceğini vurguluyorlar. Bu bağlamda Millî Eğitim, Sağlık ve Aile Bakanlıklarımızın ortak girişimi ile bir çalışmanın yapıldığını biliyorum. Özel çocuklarımıza diğer tedavilerinin yanı sıra hekimlerin, diyetisyenlerin desteği ile özel beslenme programları hazırlanıyor. İnanıyorum ki, pilot çalışmalar başarıya ulaşarak yakın zamanda tüm özel kurumlarımıza yayılacaktır.”
“GÖREVİMİZ, ÇOCUKLARIMIZI KAPASİTELERİNİ EN YÜKSEK SEVİYEDE KULLANACAK HÂLE GETİREREK HAYATA HAZIRLAMAKTIR”
Emine Erdoğan, “Bizim görevimiz, bütün çocuklarımızı kapasitelerini en yüksek seviyede kullanacak hâle getirerek hayata hazırlamaktır. Bugün çocuklarımızın aydınlık yüzlerine baktığımızda, kendimizi büyük bir sorumluluğun altında hissediyoruz. Onların masum ve bozulmamış fıtratları, toplumsal hastalıklarımızın şifası, yarınlarımızın aydınlığıdır. Anne babalar, çocuklarının geleceklerini güvence altına almak için çeşitli yatırımlar yapıyor. Fakat miras bırakılmış hiçbir şey, karakteri şekillendiren iyi bir eğitimin yerini alamaz. Zira bilgi ve beceriler nesilden nesile aktarılır, bir medeniyetin süregelen irfanı içinde çoğalır. Başarı dediğimiz şey, mükemmel çocuklara sahip olmak değil, bir çocuğu mükemmel şekilde sevmek ve eğitmektir” diye konuştu.
Eğitim meselesinin bu bakış açısıyla ele alınması gerektiğini belirten Emine Erdoğan, “İyi eğitim almış, bilgiye erişmede tek başına yolculuğa çıkabilecek donanıma sahip bir nesle ihtiyacımız var. Bu süreçte hiçbir evladımızı gözden çıkaramayız. Hiçbir ön koşula tabi tutmadan, öğrenmeyle arasına perde çekmeyen nitelikli insanlar yetiştirmeliyiz. Her biri, suya atılan küçük bir taş gibi geniş etki halkaları yaratacaktır” dedi.
Emine Erdoğan konuşmasının sonunda ülkenin dört bir yanına dağılacak tırların yolunun açık olması temennisinde bulundu ve Millî Eğitim Bakanlığına, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğüne teşekkür etti.