Güncel Türkiye

Kore ve Türk firmaları birlikte ciddi projelere imza atabilir, güzel işler ortaya çıkarabilir

Başbakan Binali Yıldırım, resmi temaslarda bulunduğu Güney Kore’nin başkenti Seul’de, iş dünyasının temsilcileriyle akşam yemeğinde bir araya geldi.

Programda konuşan Yıldırım, Türkiye ile Güney Kore ilişkilerinin yarım asırdan fazla geçmişi olduğunu hatırlattı.

Güney Kore’de 1950’de başlayan 1953’e kadar devam eden savaşta ve Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında verilen bağımsızlık mücadelesinde Türkiye’nin de yer aldığına dikkati çeken Yıldırım, iki ülke askerlerinin omuz omuza mücadele ettiğini belirtti. Yıldırım, “O günlerde başlayan dostluğumuz bu savaşın sonunda dostluktan öte kan kardeşliğine dönüşmüş oldu.” ifadesini kullandı.

Türkiye ile Kore arasındaki diplomatik ilişkilerin 60’ıncı yılının kutlandığını, bu vesileyle iki ülke arasında karşılıklı kültürel etkinliklerin yapıldığını dile getiren Yıldırım, “60’ıncı yılın Kore kültürüne göre özel anlamı var. Yeni bir dönemi ifade ediyor. Ümit ediyorum ki bu dönemden sonra Türkiye ile Kore arasındaki ilişki stratejik ortaklığa dönüşecek. Böylece her iki ülkenin geleceği, refahı için birlikte büyük işlere, büyük projelere imza atmış olacaksınız.” diye konuştu.

“KORE VE TÜRK FİRMALARI BİRLİKTE GÜZEL İŞLERE İMZA ATABİLİR”

Asya’nın doğu ucunu Kore Cumhuriyeti’nin, batı ucunu ise Türkiye’nin tuttuğunu söyleyen Yıldırım, “Dolayısıyla Asya emniyette. Bir tarafta Kore, bir tarafta Türkiye, arada muazzam medeniyetler, ülkeler var. Buralara yönelik yapılacak çok da işler var. Kore ve Türk firmaları sadece Kore ve Türkiye’de değil, ait oldukları coğrafyada birlikte ciddi projelere imza atabilir, güzel işler ortaya çıkarabilir.” değerlenmesinde bulundu.

Kore’nin, “mucizeyi gerçekleştirdiğini” vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kore hakikaten geçtiğimiz 30 yıla baktığımız zaman, 1970’li yıllarda hemen hemen aynı durumdaydık ama ondan sonra ortaya koyduğu büyüme başarısıyla Kore bugün kişi başına milli geliri 30 bin dolara ulaşmış, gelişmiş ülke sınıfında bir ülke. Türkiye de özellikle son 15 yılda ciddi atılım yaptı ve bugün Türkiye, G20 içinde 17’nci büyük ekonomiye sahip. Satın alma gücü paritesine göre 13’üncü ülke konumundayız. Dolayısıyla Türk ekonomisi de son 15 yılda büyüdü, büyümeye de devam ediyor. O halde Kore ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ortaklık ilişkilerini geliştirmek için şartlar, imkanlar müsait.”

“ÇİN VE HİNDİSTAN’DAN SONRA EN FAZLA BÜYÜYEN ÜLKE TÜRKİYE”

Türkiye’de iç piyasada büyümenin devam ettiğini, Türkiye’nin yıl içinde OECD ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranını sağlayan ülke olduğunu ifade eden Yıldırım, “Küresel anlamda Çin ve Hindistan’dan sonra en fazla büyüyen ülke yine Türkiye’dir. Büyüme oranının yüksek olması demek o ülkede iş fırsatlarının var olması, artıyor olması demektir. Bu yüzden de Kore firmalarının Türkiye’ye olan ilgileri bizi mutlu ediyor. Bazıları halihazırda Kore-Türkiye iş birliğiyle bazı projeleri gerçekleştirdiler ama henüz kararını vermemiş firmalar için de Türkiye çok büyük fırsatlar sunmaktadır. Bunları da bugün sizlerle paylaşmaktan memnuniyet duyuyorum.” açıklamasında bulundu.

Küresel anlamda taahhüt işleri yapan belli başlı 250 firmadan 45’inin Türk firması olduğunu, benzer şekilde Güney Kore’nin küresel firmaları bulunduğunu söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti:

“Bu iki gücü birleştirerek Türkiye’nin özellikle gelişmekte olan etrafındaki ülkelerde iş yapma imkanı var. O yüzden Koreli firmaların Türkiye’de daha fazla yatırım yapması, işlerini daha fazla büyütmesi sadece Türkiye’nin ihtiyacını görmek açısından iyi bir şey değil, aynı zamanda Türkiye’yi çevreleyen, 4 saatlik uçuşla 1 milyar 600 milyonluk nüfusa erişilen, yıllık 30 trilyon dolarlık gayri safi hasılaya sahip bir coğrafyada da iş imkanları, fırsatları anlamına geliyor. Bu bakımdan Türkiye bölgesel anlamda iş yapmak için ideal bir yer. Yani havayolu bağlantısı, kara ve demiryolu bağlantıları da günden güne gelişiyor. O yüzden de biz Türkiye’de dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz. Çünkü Türkiye artık medeniyetlerin buluştuğu bir yer haline geldi. Doğudan batıya, batıdan doğuya, kuzeyden güneye buluşma ve dağılma noktasına dönüşmüş durumdayız.”

“İSTİKRAR VE GÜVEN YATIRIMCI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

Başbakan Yıldırım, son 15 yıldır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ortaya konulan reformlar, yapısal değişiklikler ve yatırım ortamını iyileştirici tedbir ve teşviklerin, küresel anlamda doğrudan yatırımları ciddi anlamda artırdığına dikkati çekti.

Türkiye’de 2002 öncesinde ortalama 1 milyar dolarlık doğrudan küresel yatırım yapılıyorken, son 15 yılın ortalamasının yaklaşık 14 milyar dolar olarak gerçekleştiğini aktaran Yıldırım, “Tabii Türkiye varolan siyasi istikrar, güçlü iktidar sayesinde 2002’den 2012’ye kadar ortalama 5,6 oranında büyümeyi başarmıştır. Kesintisiz büyümeden bahsediyorum. Neye rağmen? Küresel krize rağmen bunu Türkiye gerçekleştirdi. 2008’de başlayan küresel kriz biliyorsunuz halen devam ediyor. Hafiflemiş olmasına rağmen halen tamamen geçmiş değil. O bakımdan istikrar, güven, yatırımcı için öngörülebilirlik çok önemli. Bütün bu şartlar ülkemizde mevcuttur.”

“KORE BU KONUDA DÜNYA ŞAMPİYONU BİLİYORUZ”

Son 15 yılda Türkiye’nin üç kat büyüdüğünü, 2002’de yaklaşık 3 bin 200 dolar olan kişi başı milli gelirin bugün 11 bin dolara yaklaştığını bildiren Yıldırım, şöyle devam etti:

“Dinamik bir iç gücüne sahibiz, yaş ortalaması 30 civarındadır. Dolayısıyla genç, dinamik bir nüfusa sahibiz. Bilişim, bilgi toplumu olma yolunda önemli çabalarımız var. Kore bu konuda dünya şampiyonu biliyoruz. Bilişim konusunda, bilgi toplumu, bilgi teknolojilerinin üretimi, kullanımı konusunda öncü bir ülke ama Türkiye’de de bu teknolojilere yatkın, yaş ortalaması 30 olan ciddi bir nüfus var. Dolayısıyla bu da Kore ile Türkiye arasında birlikte iş yapmak için bir fırsat diye düşünüyoruz.”

Yıldırım, Türkiye’nin altyapıda, üretimde, orta ve yüksek teknolojiklere yönelik araştırma-geliştirme faaliyetlerinde ciddi kararlar alan ve bu çalışmaları ciddi anlamda destekleyen bir ülke konumunda olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin Gayrisafi Milli Hasılası’nın (GSMH) yüzde birinden biraz fazla rakamın, teknoparklara kaynak olarak ayrıldığını aktaran Yıldırım, “Gelecek 10 yıl içerisinde bunu yüzde 2,5’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bütün bunlar hem teknoloji ağırlıklı katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesi hem de Türkiye’nin etrafındaki ülkelere bunların sağlanması için.” ifadelerini kullandı.

Yıldırım, bir hukuk devleti olan Türkiye’de her türlü yatırımın, kanunların ve Anayasa’nın güvencesi altında olduğuna işaret ederek, bunu Güney Kore’de Türk ortaklarıyla iş yapan firmaların iyi bileceğini kaydetti.

“ÖNÜMÜZDE BÜYÜK FIRSATLAR VAR”

Başbakan Yıldırım, Türkiye’de 1980’li yıllar hatta daha öncesinden beri iş yapan firmaların bulunduğunu ve bu firmaların faaliyetlerini Türkiye’nin çevresindeki ülkelerde de genişlettiğini belirterek, “Dolayısıyla önümüzde büyük fırsatlar var. Cumhuriyet’in 100. yılına doğru giderken iddialı hedeflerimiz var. Altyapıda, enerjide, bilgi iletişim teknolojilerinde, savunma sanayisinde ciddi yatırım fırsatlarımız mevcut. Bunların tabii tamamını bütçe imkanlarıyla yapmamız söz konusu değil. Bunu zaten yapmak istesek de yapamayız.” değerlendirmesinde bulundu.

Genel bütçe anlamında da birçok alanda ihtiyaçların bulunduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle büyük ölçekli projelerin genel bütçeden finansmanını düşünmüyoruz. Geçtiğimiz 15 yılda, benim de 10-12 yılını bakan olarak geçirdiğim hükümetlerimiz döneminde yaklaşık 60 milyar dolarlık önemli altyapı projelerini kamu-özel sektör iş birliğiyle gerçekleştirdik. Bundan sonra yapacağımız yatırımların en az üçte birini de aynı yöntemle gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.”

“10-15 MİLYAR DOLAR KARŞILIKLI TİCARET KOLAYLIKLA BAŞARILABİLECEK BİR HEDEF”

Başbakan Yıldırım, Türkiye ile Güney Kore arasındaki ilişkilere de değinerek, iki ülke arasındaki dostluğu ve tarihi bağları çok önemsediklerini ifade etti.

Yıldırım, “Geldiğimiz noktada ticaret, ekonomi, yatırımlar iki ülkenin potansiyelini yansıtıyor mu, diye düşündüğümüzde, ne yazık ki buna ‘evet’ demek mümkün değil. Topu topu 7 milyar doların altında bir ticaret hacmine sahibiz. Hem miktar olarak bu çok düşük hem de burada denge de bozulmuş vaziyette. İki ülkenin nüfusunu topladığımızda 130 milyonu geçiyor, 10-15 milyar dolar karşılıklı ticaret kolaylıkla başarılabilecek bir hedeftir.” şeklinde konuştu.

Bunu yaparken ticaret dengesinin de gözetilmesi gerektiğini belirten Yıldırım, bu dengenin şu anda 10 kat Türkiye’nin aleyhine gelişmiş durumda olduğunu, bunun da zaman içinde telafi edilmesi gerektiğini vurguladı.

Halihazırda teknoloji ürünlerinin ithal edildiğini aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:

“Bunun yanı sıra Türkiye’de daha fazla Türk ortaklarla yatırıma girilirse, oradaki yerlileştirme çalışmalarına hız verilirse, bu aradaki fark da kapanmış olur. Bu yatırımlarla dengeli büyüme iki ülke arasındaki ticarette sağlanmış olur. Memnuniyetle şunu söyleyebilirim ki son yıllarda ülkemizin prestij projelerinden Avrasya Tüneli, Çanakkale Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve havaalanları gibi altyapı projelerinde hatta demiryolu sektöründe, elektrik, enerji projelerinde Kore firmaları önemli ölçüde yer alıyorlar. Bundan sonra bu varlıklarının daha da artarak devam etmesini arzu ediyoruz. Bunun için her türlü imkan mevcuttur. Gereken her türlü desteği veriyoruz, vermeye devam edeceğiz.”

“GÜNEY KORELİ YATIRIMCILARIN ÖNEMİNİN FARKINDAYIZ”

Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) Başkanı Arda Ermut da programda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son 20 yılda yaşadığı başarı hikayesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla gerçekleştiğini söyledi.

Güney Kore’den Türkiye’ye gelecek doğrudan yabancı yatırımlara büyük önem verdiklerini belirten Ermut, “Güney Koreli yatırımcıların öneminin farkındayız. Gerçekten Güney Kore bizim için de son derece önemli bir hedef ülke. Türkiye’de 326 Koreli şirket var ve milyonlarca dolar yatırımları mevcut. Bu yatırımların devam etmesini umuyoruz. Tüm kamu kurumlarıyla daha önce olduğu gibi Güney Koreli yatırımcıların yanındayız ve yanlarında olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Doğrudan Başbakana bağlı bir kurum olarak Güney Koreli yatırımcılara, Türkiye’deki yatırımları konusunda yardımcı olacaklarını belirten Ermut, “Gerçekten de burada biz Ajans olarak yatırımcılarla doğrudan etkileşim halindeyiz ve Türkiye’yi bölgesel bir aktörden ziyade dünya çapında bir aktör olarak görmek için elimizden geleni yapıyoruz. Sayın Başbakanımızın da liderliği sayesinde Ajansımız, bundan böyle çok daha önemli yatırım projelerini hayata geçirecek.” ifadelerini kullandı.

Programa, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ümit Yalçın, Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ile milletvekilleri ve diğer yetkililer de katıldı.

Avatar

türk patron

GENÇ GAZETECİLER | TÜRKİYE

Millet eğilmez Türkiye yenilmez

Setmarine yachts

Takvim

Aralık 2017
P S Ç P C C P
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031
seers cmp badge