TRT ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa değişikliği hakkında “Biz faniler üzerinde inşa edilen bir sistem kurmuyoruz. Biz herhangi bir faninin samimiyetle, başarılı bir şekilde yürütebileceği, millî iradenin tecellisiyle ortaya çıkmış bir sistem inşa ediyoruz. Yani biz darbecilerin hazırladığı bir Anayasa’ya mahkûm olduk değil mi? Biz Türkiye’yi onunla yönetiyoruz. Şimdi diyoruz ki darbecilerin hazırladığı değil, sivil iradenin hazırladığı 18 madde ile bu işi devam ettirelim” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT 1, TRT Haber, TRT Avaz ve TRT Türk ortak canlı yayınına konuk oldu. Yıldız Sarayı Mabeyn Köşkü’nde gerçekleştirilen yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT ana haber sunucusu Erhan Çelik’in sorularını cevaplayarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirilen mülakat, TRT 1, TRT Haber, TRT Avaz ve TRT Türk kanallarında naklen yayınlanırken, TRT World, TRT Kürdi ve TRT Arapça kanallarında İngilizce, Kürtçe ve Arapça simultane tercüme edilerek, yine canlı olarak ekrana geldi.
“BİZE GELEN ANKETLER ‘EVET’ İSTİKAMETİNDE”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, halk oylaması anketlerine ilişkin, “Şu an itibarıyla tüm araştırma gruplarından bize gelenler, hepsi de hemen hemen olumsuzu hiç yok, hepsi ‘evet’ istikametinde. Ama bakıyorsunuz aralarında birer, ikişer, üçer puan var. Bunların içerisinde açık ara olanlar da var. Pazar günü öyle zannediyorum ki, çok çok farklı bir netice de ‘evet’ lehinde gelebilir. Oran, 55’in altında gösterenler de var, 55-60 aralığında gösterenler de var” dedi.
AGİT HEYETİNİN RAPORU
AGİT’in halk oylaması kampanyası raporunda tarafgir davrandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, AGİT’in sadece kampanyanın nasıl sürdüğünü rapor etmesi gerektiğini belirterek, “Kalkıp, ‘Evet çıkarsa şöyle olur, böyle olur’ diyemez kuruluş gayesi o. Biz de AGİT’in bir üyesiyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AGİT İnsan Hakları Ofisi Direktörü Michael Link’in Die Welt Gazetesi’ne yaptığı açıklamaları aktararak, “Sen bir defa HDP’nin üyesi misin? Devlet CHP’ye de para yardımı yapıyor, aynı oran olarak eşit oranda, diğer partilere de HDP’ye de ciddi manada para veriyor. Birinci derecede para alan devletten AK Parti’dir, ikinci derecede CHP’dir, üçüncü derecede HDP’dir. Bunlar aldıkları parayı nerede kullandılar? Seçim kampanyasında mı kullandılar? Bunlar aldıkları paraları dolaylı yollarla dağa gönderiyorlar, sıkıntı burada” şeklinde konuştu.
“HAYIR BLOĞUNUN BAŞINDA TERÖR KOORDİNATÖRLERİ VAR”
“Kampanyayı sürdüren yerler belli” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kandil’in, İmralı’nın sesi nasıl çıktı? ‘Hayır’ dedi. Pensilvenya, FETÖ ‘hayır’ dedi. Hayır bloğunun başını kimlerin çektiği de ortada. ‘Hayır’ bloğunun başında teröristler var, terör koordinatörleri var, Kandil var, İmralı var, FETÖ’nün başı var. Onun için verilecek oyların önemi çok büyük” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaptığınız konuşmalarda ‘evet’ kampanyasını engelleyenlerin başında Almanya’nın olduğunu işaret ettiniz. Neden Almanya? Oradaki kaygı referandumdan çıkacak sonuç mu yoksa Recep Tayyip Erdoğan mı?” sorusunu, “Referandumdan çıkacak sonuç, bunları ciddi manada rahatsız ediyor. Çünkü bu yönetim sisteminin Türkiye’ye ne denli bir güç katacağını bunlar iyi biliyorlar. Muhafazakâr kesimin Türkiye’de böyle bir güç kazanmış olması onları rahatsız ediyor” şeklinde cevapladı.
“TÜRKİYE EKONOMİDE DE TAVAN YAPACAK”
AB’nin büyüme ortalamasının yüzde 1,8-1,9 iken Türkiye’de bunun yüzde 2,9 düzeyinde olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tabii bunları ‘Biz nereye gidiyoruz?’ diye ister istemez düşündürüyor. Çünkü Türkiye burada kalmayacak, Türkiye daha ileri gidecek. Türkiye ekonomide de tavan yapacak, daha iyi bir yere geleceğiz. Biz yatırımlarımızı durdurmayacağız, aynı kararlılıkla yatırımlarımız devam edecek” diye konuştu.
“AMERİKA ARTIK BU ŞARLATANI BAŞINA BELA ETMEMELİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fetullah Gülen’in iadesine ilişkin bir soruya, şu karşılığı verdi: “Ümidimi kaybetmek istemiyorum, yani hâlâ ben bu ümidimi koruyorum. Ve bizim elimizden gelen nedir? Onlara sürekli olarak tüm bakanlarımızla, başbakanımız, şahsım, muhataplarımızla bunları hep kendilerine iletiyoruz. Temennim odur ki, Amerika bu yanlışı görmüştür. Dolayısıyla artık bu şarlatanı ülkesinde barındırıp, başına bela etmemeli. Tabii bu şarlatanla beraber, bu şarlatanın bütün yavruları da orada. Tablo böyle olunca ister istemez bu bizim NATO’da 2 önemli üye, ben senin stratejik ortağınım, burada bizim bir adım atmamız lazım. Biz tabii Sayın Obama’dan bunu göremedik. Temennimiz Sayın Trump’tan bunu görmemizdir. Onun için de CIA Başkanıyla, Dışişleri Bakanıyla bunların hepsini açık açık konuştuk. Telefon görüşmelerimizde de Sayın Trump’a bunları ilettim.”
“AVRUPA BİRLİĞİ’NİN 54 SENEDİR BİZE ÇEKTİRDİĞİ ÇİLE YETER”
Avrupa Birliği ile ilişkilerin 16 Nisan sonrası çıkacak sonuca göre yeniden revize edilip edilmeyeceğine ilişkin soruya karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazar gününden sonra Başbakan Binali Yıldırım ve hükûmet ile bu konuyu konuşacaklarını bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü Avrupa Birliği’nin 54 senedir bize çektirdiği çile yeter. Böyle bir ülke yok. Hiçbir ülkeye bunlar böyle çile çektirmediler. Türkiye herhalde bunların şamar oğlanı değil. Herkes haddini bilecek” ifadelerini kullandı
SURİYELİLERİN TÜRK VATANDAŞLIĞINA ALINMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyelilere maaş bağlanacağı, iş yeri açarlarsa vergiden muaf tutulacakları, Türkiye vatandaşlığına geçirileceklerine ilişkin iddialara, şu yanıtı verdi: “Bu insanların içinde bir çadır kentlerde, konteyner kentlerde kalanlar var ama bir de şehirlerde olanlar var. Bunların içinde ciddi meslek sahibi olanlar, doktor, öğretmen, avukat, eczacı olanlar var. Birinci derecede bu insanlardan niye istifade etmeyelim? Bombalardan kaçıp gelen kim olursa olsun hepsini aldık. Şimdi diyorum bir sınıflandırmaya gidelim. Birçoğu dillerini de ilerlettiler. Vatanımızda, vatandaşlık imkânını alabilirler. Kalifiye olanlar iş de bulabilirler.”
“BİZ FANİLER ÜZERİNDE İNŞA EDİLEN BİR SİSTEM KURMUYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çelik’in, “Hayır cephesinin argümanlarından birisi de ‘Recep Tayyip Erdoğan sonrası ne olacak?’ Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu, “Ben maşallah, elhamdülillah diyorum. Allah’a hamd ediyorum. Demek ki bayağı sevenim varmış. Ama ben bir de şuna inanıyorum. Ben faniyim. Benim kalkıp da 2019’a kadar ömrümün olacağını bana kimse garanti edemez. Böyle bir şey söz konusu değil. Kaldı ki biz faniler üzerinde inşa edilen bir sistem kurmuyoruz. Biz, herhangi bir faninin samimiyetle, başarılı bir şekilde yürütebileceği, millî iradenin tecellisiyle ortaya çıkmış bir sistem inşa ediyoruz” diye yanıtladı.
Türkiye’nin darbecilerin hazırladığı anayasaya mahkûm edildiğini, şimdi “Darbecilerin hazırladığı değil, sivil iradenin hazırladığı bir 18 maddeyle bu işi devam ettirelim” dediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gönül arzu ederdi ki 60 maddenin görüşülerek, temsilcilerimiz tarafından Başbakanlığım dönemim de dâhil, 4 siyasi partinin elemanlarının çalışarak hazırladığı 60 madde vardı. Burada bu arkadaşlarımız mutabık kalmışlardı. Bunlar o maddeler üzerinde hepsi imzalarını koymuşlardı. Fakat ne yazık ki kaç kere ben Kılıçdaroğlu’na ‘Hadi gel, buyurun ikimizin beraber burada Meclis’e getirmemiz bile yeterli ve Meclis’ten biz bunu geçirebiliriz.’ dedim. Ne zaman ki bunu dedim hemen kaçtı. Niye kaçıyorsun ya? Gel. Biz bu adımı atalım. Hemen bu 60 maddeyi bir defa kuralım. Bu 60 maddeyle beraber de anayasanın bütününü halledelim. Yapmadı ve buraya böyle geldik. Sağ olsun Milliyetçi Hareket Partisi, bu konuda yeni süreçle ilgili adımı AK Parti ile beraber attı. En azından şu darbeci sistemin ürünü başkanlık anlayışını bir kenara koyup, millî iradenin arzu ettiği bir sistemi ortaya koydu. Bu tabii bu bütünü kapsamıyor ama en azından işin tepe noktasını halleden bir şey. Temenni ederiz ki, bu yeni düzenlemeyle, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile şimdi bunun önü de açılır ve yeni dönemde o söz verdiğimiz anayasayı da gerçekleştirme imkânını yakalarız.”
“TÜRKİYE’NİN EYALET SİSTEMİ GİBİ BİR DERDİ YOK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “rejim değişikliği” iddialarının sorulması üzerine, şunları kaydetti: “Bu, çok üzücü bir şey. Yıllardır, 40 yıllık siyasi hayatımda benim böyle bir iddiam; ‘rejim değişecek.’ diye olmamıştır. Rejim, 1923’te bitmiştir ve bu Cumhuriyet’tir. Şu anda bizler Cumhuriyet’in özellikle içindeki aktörler olarak bugüne kadar bu sistemi öyle veya böyle aldık geldik. Ama bu sistem ihtiyaçlara cevap vermiyor. Bu vücuda bu sistem dar geliyor. Tabii burada dert başka. Şimdi işte son zamanlarda ortaya çıkardıkları bu eyalet falan vesaire gibi şeyler; hepsi buralardan neşet ediyor. Bakın bir defa Türkiye’nin eyalet sistemi vesaire gibi problemi, derdi yok. Gündemde böyle bir şey yok. Şimdi bu 18 madde, bunun içinde böyle bir şey var mı? Yok. Nereden çıkıyor bu, kim uyduruyor bunu? Bozukluk burada. Böyle bir şey olmadığına göre bunu söyleyecek birisi varsa meydanlarda ya ben söyleyeceğim ya da AK Parti’nin genel başkanı, başbakan söyleyecek. Böyle bir şey bizden çıktı mı? Yok. Efendim şu söylemiş, bu söylemiş, bırakın bu işleri. Kimden söz sadır oluyor, onun bir kıymeti harbiyesi var mı yok mu? Buna bakılacak. 14 senedir bu işi yapıyoruz. Hiçbir zaman böyle bir şeye teşebbüsümüz olmamıştır. Biz ülkemiz için böyle bir şeyi gündeme getirmedik. Biz hep neyi savunduk? Üniter yapıyı savunduk.”