Başbakan Binali Yıldırım, Isparta Şehir Hastanesinin açılış töreninde, şehir hastanelerinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayali olduğunu belirtti.
Mersin ve Yozgat Şehir hastanelerinin ardından Isparta Şehir Hastanesinin de tamamlandığını söyleyen Başbakan Yıldırım, “Çok dedikodu ettiler, ‘Yapamazlar’ dediler ama gün geldi, yargıda engelleri aşa aşa geldik ve nihayet yaptık.” diye konuştu.
Isparta Şehir Hastanesinin, yaklaşık 600 milyon lirasını devletin cebinden vereceğini aktaran Yıldırım, “Eskiden temeller atılır, tabela çakılır. Tabelanın üzerindeki yazılar paslanır, etrafta otlar yükselir, tabela da kaybolur, eser de ortadan yok olurdu. Yapılamazdı. Bolu Tüneli’ni düşünün, 12 yıl. 12 hükümet, 22 bakan gelmiş geçmiş değişen bir şey yok ama AK Parti geldi, söz verdi, yaptı.” ifadelerini kullandı.
Binali Yıldırım, dünyanın en büyük havalimanının yapımının sürdüğünü, dünyanın 3’üncü büyük köprüsü olan Osmangazi Köprüsü’nün hizmete açılarak, İzmir, Bursa ve İstanbul’un “komşu kapısı” haline geldiğini dile getirdi.
Isparta’daki bölünmüş yol uzunluğunu 80 kilometreden 185 kilometreye çıkardıklarını belirten Yıldırım, “İnsanı yücelt ki devlet yücelsin” anlayışıyla çalıştıklarını vurguladı.
NE İSTERSENİZ HEPSİ VAR
Isparta Şehir Hastanesine işaret ederek, “Eser kendisi konuşuyor. Bizim konuşmamıza gerek yok” diyen Yıldırım, 755 yatak kapasiteli hastaneye ilişkin, “Bir hastane değil, içinde 3 hastane var. Ayrı ayrı branşlar, her türlü poliklinik hizmetleri var. Yok yok. Allah düşürmesin, hastalık vermesin ama hastalık geldiğinde de bu hastalığa derman olacak, çare bulacak yer, doktor, hemşire, sağlık personeli lazım. İşte bunların hepsi burada var. Otoparkı, tek kişilik, çift kişilik oda. 3 kişi yok, koğuş gibi değil.” bilgilerini verdi.
Eskiden hastaların koridorların arasında, odalarda yan yana arkalı önlü yattıklarını hatırlatan Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:
“O günlerden bugünlere geldik. 35’i yenidoğan olmak üzere 131 yoğun bakım, 14 doğum, 20 ameliyat odası, 28 diyaliz aleti, ne isterseniz hepsi var. Lafı uzatmayalım, ‘Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz’. Ne diyor; ‘İnsan odur ki bu dünyada bırakır bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser’. Evelallah çok eserler bıraktık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önderliğinde ülkeyi bir baştan bir başa yollarla donattıklarını belirten Yıldırım, “Yolları böldük, hayatları birleştirdik. Yolları böldük, gönülleri birleştirdik. Yolları böleriz ama Türkiye’yi böldürtmeyiz. Bundan hiç endişeniz olmasın.” şeklinde konuştu.
YAĞMA YOK, BUNDAN SONRA SÖZ DE KARAR DA MİLLETİN
Törenin alanındaki ambulans helikopteri işaret eden Binali Yıldırım, “İşte hızır gibi yetişti. Şimdi ambulans helikopterleri, ambulans uçakları, ne isterseniz hepsi var.” dedi.
Sağlık alanında yaşanan gelişmelere değinen Yıldırım, şunları kaydetti:
“İnsanımızın, yurtdışında başına bir iş geldiğinde artık hemen gidiyoruz, uçakla alıp geliyoruz. Eskiden buraya gelen turistleri, o ülkelerin yöneticileri uçaklarla alıp götürürlerdi. Biz de derdik ki ‘Niye bizde bunlar yok, niye bizde böyle olmuyor’. O zaman AK Parti, milletin partisi yoktu. O zaman vesayetten sebeplenen partiler vardı. Şimdi bunlar bu referanduma niye karşı çıkıyor, niye 16 Nisan’a karşı çıkıyor biliyorsunuz değil mi? Bunlar çalışarak, milletin gözüne girerek iktidar olmayı asla akıllarının köşesinden geçirmiyorlar. ‘Bir karambol olsun, bir iktidar olsun da biz de iktidarın bir tarafından tutunalım’ diyorlar. Yağma yok, bundan sonra söz de karar da milletin.”
Isparta Şehir Hastanesine tedavi için gelecek vatandaşlardan ücret alınmayacağının altını çizen Başbakan Yıldırım, “Bu da ‘Hayırcı’ların yeni yalanları. Geleceksiniz, burada güzel güzel tedavinizi olacaksınız, gideceksiniz. Devlet para verecek, kime verecek? Bu hastaneyi yapanlara verecek. Çünkü bu hastaneyi yapanlara verecek. Çünkü bu, devletin parasıyla yapılmadı.” açıklamasında bulundu.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ve projede emeği geçenlere teşekkür eden Yıldırım, hastanenin güzel hizmetlere vesile olması ve sağlık dağıtması temennisinde bulundu.
