AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Halk Oylaması süreci kapsamında Bingöl 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen mitinge katıldı.
Yıldırım, Bingöl’ün ilçelerini tek tek sayarak ve vatandaşları selamlayarak konuşmasına başladı.
“Kardeşlik, yiğitlik ve demokrasi şehri” olarak nitelediği Bingöl’de vatandaşlarla bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu ifade eden Yıldırım, Bingöl’ü hiçbir zaman unutmadıklarını dile getirdi. Yıldırım, “Bingöl, 82 darbe anayasasının halk oylamasında Türkiye’ye örnek oldu. Bingöl, en fazla ‘hayır’ oyunu vererek darbeye karşı dik duruşunu gösteren illerin başında geliyor. Bingöl 2010’da bizim yaptığımız anayasa değişikliği halk oylamasında yüzde 95 ‘evet’ oyu verdi. İşte gün geldi çattı, darbe kalıntılarından bu anayasayı temizleme görevi yine Bingöllülere düştü.” diye konuştu.
Yıldırım, Bingöl’ün her seçimde yüzlerini ağarttığını, çıktıkları kutlu yolculukta şehrin her zaman kendilerine yoldaş olduğunu söyledi.
Bingöl’e karşı mahcup olmadıklarını, emaneti asla yere düşürmediklerini vurgulayan Yıldırım, emaneti almak için 15 Temmuz’da alçak FETÖ teröristlerinin bütün gücüyle üzerlerine geldiğini ifade etti.
Ellerine milletin silahını, uçağını, helikopterini alanların, milletin üzerine bombalar, mermiler yağdırdıklarını anımsatan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
“Millet bunu unutmaz, hele hele Bingöl hiç unutmaz. Artık Türkiye’de darbeler dönemi bitmiştir. Bingöl millet iktidarına, Başbakanı’na, Cumhurbaşkanı’na, Meclisine bu meydanda sahip çıktı. Demokrasi nöbetleriyle sahip çıktılar. O geceyi karanlıktan aydınlığa dönüştürdünüz. Bu ülke kolay kurulmadı. İstiklal Savaşı’nda Türk’ü, Kürt’ü, Bingöl’ün Zazaları, aslanları, Çerkez, Arap, Roman bir olduk, omuz omuza verdik, savaşı kazandık, cumhuriyeti birlikte kurduk. Öyle asker kılığına girmiş üç beş haine bu ülkeyi bırakacak göz var mı bizde?
Burası bizim vatanımız, toprağımız. Biz bin yıldır bu topraklardayız. Allah’ın izniyle daha nice yıllar bu topraklarda birlikte yaşayacağız. Bu topraklar üzerinde hiçbir kimsenin, hiçbir etnik grubun diğerine üstünlüğü olamaz. FETO’nun itleri de kendisi de hesap verecek. Bu ülkenin, bu ay yıldızlı bayrağın altında yaşayan bütün vatandaşlarımız başımızın tacıdır. Zazalar başımızın tacıdır, Kürtler başımızın tacıdır, Türkler başımızın tacıdır, Araplar, Romanlar, Türkmenler, ne kadar etnik grubumuz varsa başımızın tacıdır.”
Yıldırım, herkesin barış özgürlük içinde kendi geleneklerini yaşayacağını, dilini konuşacağını ve ibadetini yapacağını vurguladı.
AK Parti olarak 14 yıldır, Kurucu Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bunun mücadelesini verdiklerine dikkati çeken Yıldırım, “Ret politikalarını, inkar politikalarını elimizin tersiyle ittik, kardeşliğimizi güçlendirmek için tarihi adımlar attık. Demokrasimizi geliştirdik, yasakları, kısıtlamaları tek tek kaldırdık. Bu ülkenin bütün vatandaşlarını birinci sınıf vatandaş kabul ettik. Bir şey daha yaptık. Teröre karşı amansız mücadele verdik. Türk ile Kürt arasına girmeye çalışan bu alçak PKK’ya karşı amansız mücadelemizi sürdürdük, sürdürmeye devam ediyoruz. Bingöllüler emin olsun, bütün dünya bilsin ki Türk, Zaza, Kürt, Laz bizim, Kürtçe, Zazaca, Türkçe de bizim. Doğu, batı, İzmir bizim, Bingöl bizim. Biz birlikte Türkiye’yiz, kardeşiz.” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, tüm vatandaşların oynanan oyunların, tuzakların farkında olması ve hainlere gereken dersi vermesi gerektiğini söyledi.
Yıldırım, geçmişte Cezayir’de Arap-Berberi ayırımı yapılarak Müslümanların arasına fitne sokulduğunu, bugün aynı tuzağın Türkiye’de Kürt-Türk ayrımı yapılarak tezgahlandığını vurguladı.
Kürt halkının bütün tuzakların farkında olduğunu ve Türkiye’yi parçalamak isteyenlere izin vermeyeceğini belirten Yıldırım, “Neden Bingöl bir Kayseri, Mersin, Malatya, Samsun olmasın? Neden kalkınan, herkesin iş bulduğu, huzurlu bir şehir olmasın? Hükümetimiz bu memlekette yatırım yaparken, şantiyeler kurarak bölünmüş yollar, tüneller yaparken, şantiyeyi basan, iş makinalarını yakanlar en çok zararı kime veriyor? Size veriyor. Ben Ulaştırma Bakanıyken şu havalimanını Bingöl’e yaparken bu alçak teröristlerle neler çektim neler… Kaç defa makinalarımızı yaktılar, kaç defa işçilerimizi kaçırdılar.” ifadesini kullandı.
Tüm engellemelere rağmen havalimanını tamamlayıp hizmete soktuklarına işaret eden Yıldırım, terörle bölgedeki ticareti durma noktasına getirenlerin en çok bu memleketin insanına zarar verdiğine değindi.
ANNELERİN YÜREK ACISINI DİNDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ
Başbakan Yıldırım, çocukları kandırıp dağa çıkararak askere saldırtanların en çok bu bölgede yaşayanlara zarar verdiğine dikkati çekti. Yıldırım, “Bu bölgenin çocukları okumasın, cahil kalsın diye okulları yaktılar. Evladı dağa çıkarılmış annenin, çocuğuna hasret kalmış babanın hasretini kim dindirebilir? Bu memleketin evlatlarını katil yapanlar kalem tutması gereken ellere silah tutuşturanlar şimdi hesabını veriyor. AK Parti hükümeti olarak annelerin yürek acısını dindirmeye çalışıyoruz.” dedi.
Terörü bu milletin başının belası olmaktan çıkaracaklarını belirten Yıldırım, çocukların dağa çıkmasını engelleyerek, annelerin gözyaşını dindireceklerini vurguladı.
Yıldırım, Cazibe Merkezleri Programı kapsamında Bingöl’e süt ve entegre yem fabrikası kurulacağını anlatarak, binlerce Bingöllüye yeni iş kapılarının açılacağını dile getirdi.
BU ÜLKEYE KİMSE ZARAR VEREMEZ
Devleti kaybetmenin ne demek olduğunun Suriye’de yaşananlarla açık bir şekilde göründüğünü belirten Yıldırım, “Milyonlarca evini, yurdunu terketmiş insana Türkiye olarak ev sahipliği yapıyoruz. 15 Temmuz gazisine, ‘Sen neden tanklara karşı yürüdün’ deyince, ‘Reis sokağa çık deyince ben de vatansız kalmanın ne demek olduğunu gördüm, ben de sokağa çıktım’ diyor.” ifadesini kullandı.
Küresel güçlerin aynı oyunu Türkiye’ye de oynadığının ve halkı devletsiz, yurtsuz bırakmanın derdine girdiğinin altını çizen Yıldırım, şöyle devam etti:
“Bu ülkeye kimse zarar veremez. Tünelin ucunda ışık göründü. Teröre büyük darbe vurduk, artık can çekişiyorlar. 16 Nisan’dan sonra size söz veriyorum, Bingöl Meydanı’nda söz veriyorum, bu örgüt bitecek. Bu milletin düşmanı katiller, Kandil’deki sözde ağa babaları ne diyorlar? Burayı dikkatli dinleyin. Kandil’dekiler diyor ki ‘Sandıktan evet çıkarsa, biz biteceğiz’. Biteceksiniz, korkunun ecele faydası yok, biteceksiniz. Allah’ın izniyle sandıktan ‘evet’ de çıkacak FETO da bitecek PKK da bitecek DEAŞ da bitecek.”
MENZİL, MUASIR MEDENİYETLER SEVİYESİ
Bingöl’ün 1982 yılındaki anayasa halk oylamasında “hayır” oyu verdiğini anımsatan Yıldırım, Bingöl’ün ülkenin demokratikleşme ve reform hamlelerine her zaman destek verdiğini bildirdi.
Meydandakilere, “Bingöl 16 Nisan’da ‘he’ diyecek mi?” diye soran Yıldırım’a, vatandaşlar “he” diyerek karşılık verdi.
Başbakan Yıldırım, Bingöl’de verilecek her “evet” oyunun 12 Eylül Anayasası’nın kalan izlerini de yok edeceğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sadece 12 Eylül’ü değil, Adnan Menderes’i idama götüren 27 Mayıs’ın, 1961 Anayasası’nın antidemokratik izlerini de 16 Nisan’da inşallah sizin oylarınızla tamamen silmiş olacağız. Sevgili kardeşlerim bir misal vereyim. Diyelim ki yeni bir araba aldınız. Araba yeni ama ülkenin yolları kötü. Arabaya bindiniz, yola çıktınız. Yollar virajlı, inişli ve çıkışlı. İyi araba, yeni araba ne işe yarar yol olmazsa. Gideceği yere hızla gidemezsin, güvenli gidemezsin, varacağın yere vaktinde varamazsın ama bizim yaptığımız gibi eğer ülkede bölünmüş yollar varsa, otoyollar varsa, virajlar kalkmışsa, tüneller, viyadükler yapılmışsa yol bir gidiş, bir geliş yerine üç gidiş üç geliş şeklinde olduysa, trafik işaretleri tamamsa, kurallar belliyse, yağmurda, yağışta, siste her türlü ikazlar varsa, yol üzerinde dinlenme tesisleri de yapılmışsa o zaman gideceğin yere hızlı gidersin, rahat gidersin. Biz yolları böldük, hayatları birleştirdik. Yolları böldük, gönülleri birleştirdik. Yolları böldük, milleti birleştirdik.”
“Sevgili Bingöllüler, gün sizin gününüz. 16 Nisan’da ‘demokrasi otoyolunu hep birlikte açmaya var mısınız?” diye soran Yıldırım, şu görüşlere yer verdi:
“Ülkemizde kaynak var, enerji var, heyecan var, çalışkan, dürüst insanlarımız var, kardeşlik var, huzur var ama zemin iyi değilse, sistem iyi değilse bunların ne anlamı var. Şimdi zaman zemini sağlamlaştırma zamanıdır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle beraber daha hızlı, daha kaliteli ve daha randımanlı işleri gerçekleştirmiş olacağız. Sistem üzerinde eserler, işler, hizmetler yağ gibi akacak. Öyle ikide bir durmak yok. Yol akıp gidecek. Türkiye, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle bu demokrasi otobanıyla menziline vaktinde ulaşacak. Menzil, muasır medeniyetler seviyesi, 2023 hedefleri, 2053 hedefleri ve 2071 hedefleri.”
TEK ADAM REJİMİ KOCAMAN BİR YALAN
Yıldırım, muhalefetin “tek adam rejimi kurulacak” eleştirilerine ilişkin, “Bu kocaman bir yalan. Cumhurbaşkanını 5 yıllığına siz seçtiniz. Hizmet üretti mi? Üretti. Eğer üretmezse kara kaşına gözüne mi meraklısınız? 5 yıl sonra değiştirirsiniz olur biter. Eğer güzel hizmet yaptı, 5 yıl çalıştı sonra 5 yıl daha var ama üçüncü 5 yıl yok. En fazla 10 yıl. Ondan sonra mutlaka değişiyor. Buradan tek adam çıkar mı, diktatör çıkar mı, halkın seçtiği diktatör olur mu? Bunlar külliyen yalan, kuyruklu yalan.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı hükümeti sisteminin Recep Tayyip Erdoğan için gelmeyeceğini, her doğan için geleceğini dile getiren Yıldırım, “Amerika’da da buna benzer bir sistem var. Bugüne kadar Amerika’da hep tek adam iş başında. Orada diktatörlük mü var?” diye sordu.
Yıldırım, Cumhuriyet tarihi boyunca dört yılda bir seçim yapılması durumunda bugün 24’üncü hükümetin kurulması gerektiğine ama yapılan erken seçimler nedeniyle 65’inci hükümete kadar gelindiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Bu ne demektir, hükümetler zayıf hükümetler ve darbeler yüzünden süresini tamamlayamamış. Bu şekilde ne olmuş, hizmetler hep geri gitmiş, hep ötelenmiş, milletin umutları, beklentiler bir başka bahara kalmış. Ama Amerika’da böyle mi? 228 senede her beş yılda bir başkan seçilmiş 45’inci başkanı da geçen sene seçtiler. İşte istikrar bu. Güçlü iktidar bu. AK Parti iktidarında son 15 yılda Allah’a şükür güçlü iktidar sayesinde her iş yapılmaya başlandı.”
AK Parti iktidarlarında her işin yapılmaya başlandığını vurgulayan Yıldırım, Bingöl’ün en önemli projelerinin bu iktidarlar döneminde birer birer hayata geçirildiğini bildirdi.
“Türkiye’nin enerjisi ve kaynakları heba olup gidiyor. Yok hükümet kurulmadı, yok cumhurbaşkanı seçilmedi, seçtirilmedi, darbe oldu, partiler anlaşamadı, muhtıra oldu, derken 17 ayda bir hükümet değişiyor ve millet bir başka baharı bekliyor.” diyen Yıldırım, anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde vatandaşların önüne iki sandık geleceğini hatırlattı.
Yıldırım, “Meclis’i ayrı, cumhurbaşkanını ayrı seçeceksiniz. Yani, sandıkta kimin hükümeti kuracağına siz karar vereceksiniz. Güvenoyunu siz vereceksiniz. Böylece 5 yıl kulağınız rahat. Seçtiğiniz cumhurbaşkanı, hükümet, işler yapacak ve Meclis’te kanunları çıkaracak ve hükümeti denetleyecek.” ifadesini kullandı.
Başbakan Yıldırım, Türkiye’de huzur, güven ve kalkınma olmasını istediklerini belirterek, “2013 yılından beri bizi nasıl engelliyorlar? ‘Gezi olayları, yargı darbesi, 15 Temmuz darbe girişimi’ derken ülke vakit kaybediyor. Maalesef, kaynaklarımız çarçur oluyor. 16 Nisan’da Bingöl öyle bir gür sesle ‘evet’ diyecek ki Türkiye’de artık sorun çıkaran bütün kesimler, cevabını alacak.” dedi.
Gençlere seslenen Yıldırım, seçilme yaşını 25’e ve seçme yaşını da 18’e indirdiklerini anımsatarak, şimdi ise seçilme yaşını da 18’e indireceklerini vurguladı.
Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:
“15 Temmuz’da gençler, o tanklara karşı göğsünü siper eden, bu bayrağı yere düşürmeyen 18 yaşındaki gençler, şehitlik şerbetini içen gençler, sizi CHP siyasete girmeye layık görmüyor ve ‘Bunlar daha çocuktur. Asker olsun sınırda namusumuzu teslim edelim, polis olsun, evlensin, ehliyet alsın ama siyasete girmesin. Daha küçük, durun bakalım. Biz varken siyasette sizin ne işiniz var?’ diyor. Gerektiğinde gençler vatan için canını ortaya koyuyor, 15 Temmuz’da olduğu gibi tankların önünde göğsünü siper ediyor. Niye vekil olmasın, niye bu güzel kızlarımız milletvekili olmasın, niye ülkesi için çalışmasın? Bu genç kardeşlerimiz niye milletvekili olmasın?
Bu yeni sisteme CHP karşı çıkıyor, başka kim karşı çıkıyor? HDP karşı çıkıyor. Bunlar ahbap-çavuş ilişkisi. Bunlar, kara tren solcusu. Ülkeye hızlı tren gelmiş, uçakla yolculuk yaygınlaşmış, havayolu halkın yolu olmuş, bölünmüş yollar Türkiye’nin her köşesine ulaşmış. Bunlar hala kara trende kalmış. Her yeniliğe karşı bunlar, her değişime karşı. CHP, HDP ne zaman bu ülkenin hayrına olan bir işe ‘evet’ dediler, hiç gördünüz mü? Ama millet 16 Nisan’da bunlara öyle bir ders verecek ki… 16 Nisan’da bunlara unutulmayacak bir ders vermeye hazır mısınız? Öyle mi Bingöl? 16 Nisan’da sandığı ‘evet’ oylarıyla dolduracak mıyız? Rekora gidecek miyiz? Mührü beyaza basacak mıyız? Allah, sizden razı olsun. Bingöl, ‘Bu iş tamam’ diyor.”
Anayasa değişikliğine kimlerin karşı olduğunun göründüğünü vurgulayan Yıldırım, “CHP karşı, HDP karşı ama yetmedi şimdi FETO da karşı, PKK da karşı, DEAŞ da karşı. Şimdi bazı ülkeler de karşı çıkmaya başladılar. Ne yaparsa yapsınlar, buradan Bingöl Meydanı’ndan sesleniyorum. Türkiye’nin bu kutlu yürüyüşünü asla ve asla durduramayacaklar.” dedi.
Yıldırım, anayasa değişikliğiyle Türkiye’de istikrarın, huzurun kalıcı hale geleceğini belirterek, ekonominin “uçacağı”, terörle mücadelenin de çok daha güçleneceği değerlendirmesinde bulundu. Demokrasi standardının da yükseleceğini dile getiren Yıldırım, uzlaşma kültürünün yayılacağını, kimsenin arasında ayrı-gayrı olmayacağını ve herkesin kardeş olarak ay yıldızlı bayrağın gölgesinde birlikte toplanacağını bildirdi.
Yıldırım, anayasa değişikliğiyle hükümetlerin daha hızlı karar alabileceğini, reformların çok daha hızlı bir şekilde yapılabileceğini ifade ederek, huzurlu bir Türkiye’nin sağlanabilmesi için gece-gündüz çalıştıklarını vurguladı.
Tüm ailenin akşam sofraya birlikte oturarak gönül rahatlığı içerisinde yemek yiyebilmesi, kişilerin yarınlarından endişe duymaması için gayret ettiklerine işaret eden Yıldırım, kimsenin askerdeki çocuğu için, işsizlik ve yoksulluktan endişe etmesin diye çalıştıklarını dile getirdi.
Yıldırım, Bingöl’ün, bölgenin cazibe merkezi olmasını istediklerini anlatarak, ildeki yüzen adalara dünyanın her yerinden ziyaretçi gelmesini arzu ettiklerini belirtti. Bütün engellere rağmen güzel işler hayata geçirdiklerine değinen Yıldırım, 16 Nisan ile birlikte tüm engellerin kalkacağına ve bu süreçten itibaren daha çok ilerleme sağlanacağına inandığını aktardı.
Bingöl’e 14 yılda 10 milyar liralık yatırım yapıldığına dikkati çeken Yıldırım, eğitim alanındaki çalışmalara vurgu yaparak, bu yıl merkezde 924 öğrenci kapasiteli yeni bir yurt açılacağını, 2019’da 2 bin 200 yatak kapasiteli yeni yurtların da hizmete gireceğini söyledi. Kente 14 yılda, 890 milyon liralık sosyal destek verildiğini belirten Yıldırım, eğitim, sağlık, ulaşım ve sulama alanındaki çalışmaları anlattı.
Bingöl Sancak Barajı’nın yapılacağını, kentin içme suyu hatlarının yenilendiğini dile getiren Yıldırım, şehre 14 yılda 164 milyon liralık tarım desteği verildiğini anımsattı.
Yıldırım, Erzincan-Bingöl arasındaki yolun bölünmüş hale getirileceğine işaret ederek, “Memleketimle Bingöl’ü birbirine komşu yapacağız, birleştireceğiz.” dedi.
Çapakçur Köprüsü yerine asma köprü yapılacağını, şehir meydanının yeniden düzenleneceğini aktaran Yıldırım, 150 ve 100 yataklı hastanelerle şehri sağlık merkezine dönüştüreceklerini bildirdi.
“Cazibe Merkezleri Programı” kapsamında bulunan Bingöl’e büyük bir süt ve süt ürünleri fabrikası kurulacağını belirten Yıldırım, “16 Nisan’da inşallah bütün bu eserlere, bütün bu işlere yenilerini katarak yola devam edeceğiz. Türkiye’yi istikrarla büyüteceğiz.” ifadesini kullandı.
16 Nisan’da Bingöl’den yeni bir rekor beklediğinin altını çizen Yıldırım, mitinge katılanlara “Bingöl, 1982’de olduğu gibi, 2007’de, 2010’da olduğu gibi, cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi yine bir rekorla 16 Nisan’da sandıkları doldurmaya hazır mı? Bingöl demokrasiye sahip çıkar mı? Bingöl rekor kırar mı?” diye seslendi.
Başbakakn Yıldırım, anayasa değişikliğinin kapı kapı dolaşılarak anlatılmasını isteyerek, şunları kaydetti:
“O halde CHP’lilere de HDP’li kardeşlerimize de MHP’li kardeşlerimize de anlatacağız. Bir olacağız, birlikte Bingöl olacağız, birlikte Türkiye olacağız.”