Körfez ülkelerinden Bahreyn, Suudi Arabistan ve Katar’ı kapsayan ziyareti öncesi Atatürk Havalimanında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye ile Körfez İşbirliği Konseyi arasında yüksek düzeyli stratejik diyalog mekanizması bulunuyor. 2012 yılından itibaren işletemediğimiz bu mekanizmayı geçtiğimiz yıl tekrar devreye aldık. Ekim ayında Riyad’da gerçekleştirilen Türkiye Körfez İşbirliği Konseyi Dışişleri Bakanları Toplantısı bu anlamda kritik bir adım oldu” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahreyn, Suudi Arabistan ve Katar’a resmî ziyaretlerini gerçekleştirmek üzere, ziyaretinin ilk durağı olan Bahreyn’in başkenti Manama’ya gitti. Hareketinden önce İstanbul Atatürk Havalimanı’nda bir basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyareti ile ilgili açıklamalarda bulundu.
“TÜRKİYE-BAHREYN İLİŞKİLERİNDEKİ İVMEYİ İLERLETMEK İSTİYORUZ”
Bölgesel dinamikler bağlamında kırılmaların yaşandığı bir dönemde bu seyahatleri gerçekleştireceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinin ilk durağını oluşturan ve daha önce 2005 yılında başbakan olarak gittiği Bahreyn’e cumhurbaşkanı olarak ilk kez gideceğini, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa El Halife’nin geçen yıl Ağustos ayında Türkiye’ye resmî ziyarette bulunduğunu hatırlattı.
İki ülke arasında devlet başkanı düzeyinde 7 yıl aradan sonra gerçekleşen bu ilk ziyaretle Türkiye’nin Bahreyn’le ilişkilerinde yeni bir dinamizm kazandığını ve bu ivmeyi ilerletmek istediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kral Hamad’la yapacağı istişarelerde ekonomik ve ticari iş birliğinin geliştirilmesinin önemli yer tutacağını, var olan 321 milyon dolarlık ikili ticaret hacmini daha yukarılara taşımayı arzu ettiklerini söyledi. Görüşmelerinde bunun için ne gibi adımların atılacağını mütalaa edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayi iş birliği konusunun da ele alacakları kritik konulardan biri olduğunu vurgulayarak, Türkiye olarak son 14 yılda bu alanda elde edilen imkân ve kabiliyetleri paylaşacaklarını aktardı.
TÜRKİYE İLE KÖRFEZ İŞBİRLİĞİ KONSEYİ İLİŞKİLERİ
Bahreyn’in geçtiğimiz Aralık ayından bu yana Körfez İşbirliği Konseyi’nin dönem başkanlığını yürüttüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamaları yaptı: “Bildiğiniz gibi Türkiye ile Körfez İşbirliği Konseyi arasında yüksek düzeyli stratejik diyalog mekanizması bulunuyor. 2012 yılından itibaren işletemediğimiz bu mekanizmayı geçtiğimiz yıl tekrar devreye aldık. Ekim ayında Riyad’da gerçekleştirilen Türkiye Körfez İşbirliği Konseyi Dışişleri Bakanları Toplantısı bu anlamda kritik bir adım oldu. Bu toplantıda Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi serbest ticaret anlaşması müzakerelerinin yeniden başlatılması dâhil çeşitli kararlar alındı. Dışişleri Bakanları Toplantısı bu yıl Bahreyn dönem başkanlığında ve ülkemizin ev sahipliğinde düzenlenecektir. Bu itibarla Bahreyn ziyaretimiz, Konseyle ilişkilerimizin güçlendirilmesine yönelik çabalarımız bakımından da anlamlı bir ziyaret olacaktır.”
“SON 2 YILDA SUUDİ ARABİSTAN’LA SAMİMİ BİR İŞ BİRLİĞİ TESİS ETTİK”
Bahreyn’in ardından Suudi Arabistan’a geçeceğini ve Riyad’da resmî temaslarda bulunacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 2 yılda Suudi Arabistan’la çok yakın ve samimi bir iş birliği tesis edildiğini; siyasi, askerî, ekonomik, ticari ve diğer birçok alanda münasebetlerin derinleştirilirken, başta Suriye olmak üzere bölgesel konularda istişare ve eşgüdüm sağlandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Selman’ın Nisan ayında Türkiye’ye yaptığı ziyaretin, her açıdan bir kırılma noktası olduğunu ifade ederek, bu ziyaret sırasında kurulan Türk-Suudi Koordinasyon Konseyinin, iki ülke arasındaki ilişkileri yeni boyuta taşıdığını dile getirdi ve “Kardeşimiz, kadim dostumuz olan bu ülkeyle ilişkilerimize stratejik bir zaviyeden bakıyoruz. Suudi Arabistan’ın güvenlik ve istikrarına büyük önem veriyoruz. Kral Selman’la görüşmelerimizde Koordinasyon Konseyi Toplantısında alınan kararları liderler olarak değerlendirme imkânını da bulacağız. Ayrıca ikili ve bölgesel meseleleri de ayrıntılı olarak ele alma fırsatımız olacak. Bölgede Irak, Suriye, öbür tarafta Körfez’deki Yemen vesaire bütün buralardaki gelişmeler tabii ki gündemimizin içeriğinde yer alan konular. Ekonomik ve ticari ilişkilerimiz, hiç şüphesiz Suudi Arabistan’daki temaslarımızın ana gündem maddeleridir. Askerî, savunma sanayi ve güvenlik iş birliği de ziyaretimizin diğer önemli konularıdır” açıklamasında bulundu.
“TÜRKİYE-KATAR MÜNASEBETLERİNE GIPTA İLE BAKILMAKTA, ÖRNEK ALINMAKTADIR”
Ziyaretinin son durağının Katar olacağını belirten ve “Bugün Türkiye-Katar münasebetlerine gıpta ile bakılmakta, örnek alınmaktadır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ekonomi, ticaret, dış politika ve yatırım gibi birçok alanda çok yakın diyalogumuz bulunuyor. Karşılıklı ziyaretler ve imzaladığımız anlaşmalarla da mevcut seviyeyi daha da bir üst seviyeye taşımayı planlıyoruz. 2014 yılında liderler düzeyinde tesis ettiğimiz Yüksek Stratejik Komite bu noktada çok kritik bir rol oynuyor. Katar Emiri Şeyh Temim ile başkanlık ettiğimiz bu komitenin Aralık 2015’te Doha’da ve Aralık 2016’da Trabzon’da yapılan ilk toplantısı sizlerin de müşahede ettiği gibi gayet verimliydi. Bu toplantılar sonucunda çok farklı alanlarda 30 anlaşma imzalandı. Katar Emiri ile yapacağımız istişarelerde askerî alanda iş birliği, savunma sanayi, yatırımların artırılması gibi stratejik başlıkları da ele alacağız. Ayrıca, Suriye, Irak ve Yemen gibi bölgesel meseleleri de görüşeceğiz. Son birkaç ayda Suriye konusunda dönüm noktası diyebileceğimiz hadiseler oldu. Siyasi çözüm sürecinin ilerletilmesi, Suriye’de akan kanın bir an önce son bulması için de yoğun çaba içerisindeyiz. Suriyeli şehitlerin hatırasına halel getirmeden adalet, meşruiyet ve hakkaniyet çerçevesinde bölgedeki tüm taraflarla yoğun temaslar sürdürüyoruz. İnşallah ülkemizin dostlarıyla istişare içinde sürdürdüğü bu gayretlerin yakında hayırlı sonuçlar vereceğine inanıyorum. Bu açıdan da ziyaretimize büyük önem veriyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyaretleri ile ilgili açıklamalarını, bölgesel ve küresel ölçekte yeni bir dönemin kapılarının aralandığı bir süreçte gerçekleşen bu seyahatinin hayırlara vesile olması temennisiyle tamamladı.