Orman ve Su İşleri Bakanlığı toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın ve bölgemizin yeniden yapılandırılmaya çalışıldığı şu kritik dönemde, eğer durmaya kalkarsak kendimizi bulacağımız yer, Sevr şartlarıdır. Hâlbuki biz hâlâ Lozan’daki kayıplarımızın üzüntüsüyle yaşayan bir milletiz. Açık konuşmak lazım; Türkiye, İstiklal Harbi’nden sonra en büyük mücadelesini veriyor. Bu mücadele; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet mücadelesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yapılan 151 tesisin toplu açılış törenine katıldı. Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki törende; baraj, gölet, sulama ve içme suyu tesisi, ağaçlandırma çalışmaları başta olmak üzere, Türkiye’nin hemen her bölgesine yayılan 151 tesis ve yatırımın toplu açılışı gerçekleştirildi. Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve milletvekilleri ile çok sayıda davetlinin de hazır bulunduğu törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
“ÜLKEMİZİ, SÜREKLİ TEHDİT ALTINDA TUTANLARA KARŞI DURAMAZDIK”
Konuşmasının başında dün El Bab’ta şehit olan 16 askere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mücadelemiz sıradan bir mücadele değil. 16 şehidimiz oldu, 200’ye yakın DEAŞ’lı orada öldürüldü. Ülkemizi sürekli tehdit altında tutanlara karşı artık duramazdık ve bunun gereğini de yapıyoruz. Bütün bunlar yapılırken bir taraftan diplomasi de yürüyor, Rusya, ABD, İran, Irak, Körfez ülkeleri, Katar ve Suudi Arabistan ile görüşmelerimizi yapıyoruz, bütün bunlardan sonra da bu harekât başladı” açıklamasında bulundu. Sarıkamış Harekatının 102. yıldönümü olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sarıkamış’ta verilen şehitleri de rahmet ve minnetle yâd ettiğini dile getirdi.
“DAHA YEŞİL BİR TÜRKİYE HEDEFİNE DOĞRU İLERLİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan ve 4 milyar lira yatırım bedeli olan 151 tesisin Türkiye’ye, millete şehirlere hayırlı olması temennisinde bulundu. Eserlerin ülkeye kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eserlerle 663 bin dekar arazinin zirai sulamaya açıldığını, yerleşim bölgelerine yılda 100 milyon metreküp içme suyunun temin edildiğini, bir il, 29 ilçe ve 186 yerleşim yerinin ve 376 bin dekar arazinin sel ve taşkından korunmasının sağlandığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ağaçlandırma, ormancılık ve millî park projeleriyle daha yeşil bir Türkiye hedefine doğru adım adım ilerliyoruz” dedi.
“İSTİSMAR SİYASETİ YERİNE, ESER SİYASETİNİ TERCİH ETTİK”
Türkiye’ye toplu açılış geleneğini getirmiş bir siyasi kadro olduklarına ve tek bir törenle 4 milyar liralık yatırımı hizmete açtıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz, bu hizmetlerin hepsini görüyor, kimlerin yaptığını, nasıl yaptığını da gayet iyi biliyor. Ziya Paşa ne diyor, ‘Eşek ölür kalır semeri / İnsan ölür kalır eseri.’ Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz 14 yıldır, istismar siyaseti yerine, eser siyasetini tercih ettik. Sadece konuşmayı, sadece hakareti, sadece aka kara, karaya ak demeyi marifet sanan birilerine inat, gece gündüz çalıştık, ürettik, hizmet getirdik” şeklinde konuştu.
Yönetimi devralmadan önceki 3 yıl, Türkiye yılda yüzde 1’in altında büyürken, 2003’den bugüne yılda ortalama yüzde 5,9 büyüme oranına ulaştığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında 236 milyar dolar olan Gayrı Safi Yurtiçi Hasılayı 2013 yılında 949 milyar dolara kadar çıkardıklarını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Dikkat ederseniz, ne zaman ki biz trilyon dolarlık Gayrı Safi Millî Hâsıla oranına yaklaştık, hemen bazıları tüm düğmelere birden bastı. Kimi ağaç diyerek, kimi yolsuzluk diyerek, kimi öz yönetim diyerek, kimi doğrudan silaha sarılıp darbe yapmaya kalkarak, kimi bölgemizi kana ve ateşe boğarak, bizi kendilerince durdurmak istediler. Onlar ‘dur’ dedikçe biz daha da ileri atıldık. Çünkü tarihimizin ve milletimizin bize verdiği görev budur.”
“BUGÜN ASİMETRİK BİR SALDIRIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
“Dünyanın ve bölgemizin yeniden yapılandırılmaya çalışıldığı şu kritik dönemde eğer durmaya kalkarsak, kendimizi bulacağımız yer Sevr şartlarıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları söyledi: “Hâlbuki biz, hâlâ Lozan’daki kayıplarımızın üzüntüsüyle yaşayan bir milletiz. Açık konuşmak lazım. Türkiye, İstiklal Harbi’nden sonra en büyük mücadelesini veriyor. Bu mücadele tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet mücadelesidir. Geçmişteki mücadelelerin aksine, bugün asimetrik bir saldırıyla karşı karşıyayız. Terör örgütleri bu kavganın sadece piyonlarıdır. Bizim asıl mücadelemiz arkalarındaki güçlerledir. Bu güçler, hassas noktamız olarak neremizi görüyorlarsa, oraya yükleniyorlar. Kimi yerde köken, kimi yerde mezhep ve meşrep farklılıkları üzerinden milletimizi bölmeye çalışıyorlar. Biliyorlar ki, eğer Türk Milleti bir ve beraber olursa, bu çelik yumruk kendi tepelerine inecektir. Etnik bölücülük zehrini Kürt kardeşlerimize zerk etmeye çalıştılar, hamdolsun, başaramadılar. Mezhep bölücülüğü zehrini Alevi kardeşlerimize bulaştırmaya çalıştılar, hamdolsun, yine başaramadılar. Siyasi görüş farklılıkları üzerinden milletimizi bölmeye çalıştılar, hamdolsun, bundan da netice elde edemediler. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Mısır’da oynadıkları oyunu, ülkemize taşıyamadılar. 15 Temmuz darbe girişimi, tıpkı 17-25 Aralık gibi, devletin içine sızdırılmış olan bir ihanet çetesinin mensupları eliyle Türkiye’ye diz çöktürme operasyonuydu. Milletimiz, darbecilerin karşısına cesaretle dikilip, boğazına sarılan kolları kırarak, bu operasyonu da boşa çıkardı.”
“TÜM FARKLILIKLARIMIZI BİR KENARA BIRAKARAK, GELECEĞİMİZ İÇİN BERABER HAREKET ETMELİYİZ”
“Son dönemde, PKK terör örgütünün, DEAŞ terör örgütünün, Rus Büyükelçisine yapılan suikastta olduğu gibi FETÖ terör örgütünün; alçakça, hunharca eylemleri, kaçırılan fırsatların telafisi gayretidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit olan güvenlik güçleri, vatandaşlarla Türkiye’nin canının yakılmasının hedeflendiğini söyledi ve “Ama bu can acısı bizim gücümüzü tüketmiyor, tam tersine mücadele azmimizi daha da biliyor. Çünkü biz, Yunus Emre’nin dediği gibi ‘Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil’ inancına, imanına, anlayışına sahip bir milletiz. Şehitlerimizin bedenlerini toprağa veriyor olabiliriz, ama hatıralarını yaşatmakta, emanetlerine sahip çıkmakta, mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız” şeklinde konuştu.
“Bugün, ülke ve millet olarak bekamızı, geleceğimizi, istiklalimizi güvence altına alma mecburiyetiyle karşı karşıyayız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Onun için, 79 milyon, diğer tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakarak, geleceğimiz için bir ve beraber hareket etmeliyiz. Buradan tüm milletime teşekkür ediyorum. Diyorum ki; gelin bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Önümüze çıkarılan engelleri de inşallah bu şekilde aşacağız. Hiç uzağa gitmeye gerek yok, işte Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın faaliyetleri ortada. Bütün bunlarla beraber enerjide, gayet iyi bir noktadayız, daha da iyi olacağız, hiç endişeniz olmasın. Ama biz, birbirimizi Allah için sevelim. Göreceksiniz ki netice çok farklı olacak. İnşallah gelecek 2023, 2053 ve 2071’le çok daha farklı bir Türkiye’nin inşası ve ihyası olacaktır.”
Konuşmasını, açılışı yapılan tesislerin Türkiye’nin yarınları için bir müjde olması temennisinde bulunarak tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım ve törende katılan bakanlarla birlikte 151 eserin açılışını temsili kurdeleyi keserek gerçekleştirdi.