2017-2018 Akademik Yılı açılışı nedeniyle Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitim-öğretim nesillerin mimarlarıdır. Eğitim-öğretim kurumları da nesillerin tasarlandığı ve inşa edildiği yerlerdir. Böylesine önemli bir konuda en küçük bir ihmale, aksaklığa ve yanlışlığa tahammülümüz olamaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen 2017-2018 Akademik Yılı’nın açılış töreninde bir konuşma yaptı. Konuşmasına, yeni akademik yılda başarılı bir eğitim-öğretim döneminin geçirilmesi temennisiyle başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk kez geçen yıl yapılan bu etkinliğin her yıl tekrarlanarak devam edeceğine inandığını belirtti.
“ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTELERİNE ÇOK BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR”
Yükseköğretim sistemimizde kaliteyi yükseltmenin yollarından birinin misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi kapsamında araştırma üniversitelerinin belirlenmesiyle ilgili çalışmanın tamamlandığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, araştırma üniversitesi olarak tespit edilen 10 üniversiteyi; alfabetik sıraya göre Ankara Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi olarak açıkladı. Çukurova Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitelerinin de bu alanda yedek üniversite olarak belirlendiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, araştırma üniversitelerine, yükseköğretim alanındaki hedeflere ulaşma konusunda çok büyük görevler düştüğünü vurguladı.
Yükseköğrenim alanında Kalite Kurulu’nun da oluşturulduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kurul sayesinde, ülkemizdeki yükseköğretim çalışmalarını, idari ve mali açıdan bağımsız bir kalite güvence sistemine kavuşturduklarını dile getirdi.
“ÜNİVERSİTE-ÖZEL SEKTÖR İŞ BİRLİĞİNDE ÖNEMLİ ADIMLAR ATILIYOR”
YÖK’ün, üniversitelerimizi dünyada rekabet edebilir düzeye taşıyacak yenilikler konusundaki çalışmalarını da yakından takip ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yükseköğretim programları ve kontenjanları ile Meslek Yüksekokullarının planlamasının artık YÖK’ün koordinasyonunda belirlenecek olmasının, bu hususlarda yaşanan sıkıntıların önüne geçeceğine inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Her dönemde sözü edilmesine rağmen, bir türlü arzu ettiğimiz seviyeye ulaşmayan üniversite-özel sektör iş birliği için de önemli adımlar atılıyor. Fen ve mühendislik alanlarındaki iş yeri eğitimlerinin teşviki için Meslek Yüksekokullarının Organize Sanayi Bölgelerinde de kurulabilmesinin önü açıldı. Aslında bunlar 15-20 yıl önce bizim gündeme taşıdığımız konulardı fakat maalesef bu kadar gecikmeyle açıldı.”
“EĞİTİM GİBİ ÖNEMLİ BİR KONUDA YANLIŞA TAHAMMÜLÜMÜZ OLAMAZ”
Konuşmasının devamında üniversitelerimizin diğer sorunlarının çözümü için de gereken adımları atmaya hazır olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun karşılığında üniversitelerimizden sadece bilim üretmeye hız vermeleri ve ülkemizin kalkınmasına daha fazla katkı sağlamalarını talep ettiklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi burada, YÖK’e iki yeni hedef daha işaret etmek istiyorum. Bunlardan ilki, öğretmen yetiştiren programların geliştirilmesidir. Çünkü eğitim meselesi, şu anda ülkemizin en ciddi sıkıntısıdır. Öğretmen kalitesi meselenin önemli boyutlarından biridir. Bunun yanında, müfredattan ders kitaplarına, ilk, orta, lise ve yükseköğretime geçişteki sistemlere kadar, eğitimde çözmemiz gereken pek çok sorunumuz bulunuyor” dedi.
15 yılda Türkiye’de her alanda büyük reformlara imza attıklarını fakat bir özeleştiri olarak eğitim ve kültür alanlarında arzu edilen gelişmeyi sağlayamadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitim, nesillerin mimarlığıdır; eğitim kurumları da nesillerin tasarlandığı ve inşa edildiği yerlerdir. Böylesine önemli bir konuda en küçük bir ihmale, aksaklığa ve yanlışa tahammülümüz olamaz. Mesela son günlerde şahsıma, ders kitaplarının içerikleri konusunda giderek daha fazla şikâyet gelmeye başladı. Tabii ben bu şikâyetleri ilgili arkadaşlarımla, başta hükûmetimizin yetkilileri olmak üzere zaman zaman YÖK Başkanımla bunları paylaşıyorum. Demek ki burada bir sıkıntı var. Millî Eğitim Bakanımızla bu meseleyi konuştuk, gerekli tespitler derhal yapılacak ve tedbirler alınacak dediler.”
“ÖĞRETMEN KALİTESİNİ YÜKSELTMELİYİZ”
Sınav sistemlerini defalarca değiştirdikleri hâlde, hâlâ öğretmen, öğrenci ve velileri memnun edecek bir sonuca ulaşamadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne yapıp edip, eğitim meselesini çözmek mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde, 2053 ve 2071 vizyonlarımızın içi boş kalır” uyarısı yaptı.
Üzerinde önemle durulması gereken konularından birinin de öğretmenlerin niteliği meselesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “YÖK’ün, temel bilimlerde; yani matematik, fizik, kimya ve biyoloji alanlarında ülkemizin en başarılı öğrencilerini bir araya toplayarak, onlara üstün nitelikli eğitim verme projesi, bu doğrultuda atılmış bir adımdır. Ancak, bunun ötesinde, özellikle öğretmen kalitemizin yükseltilmesine yönelik çalışmalara da ihtiyacımız olduğu açıktır. Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde bu hususun masaya yatırılması ve etkin bir eylem planı ortaya konması şarttır.”
“İDEALİST ÖĞRETMEN, VATAN TOPRAĞININ HER YERİNDE GÖREV YAPMAYA HAZIRDIR”
TEOG’la ilgili olarak görüşlerini geçtiğimiz günlerde kamuoyuyla paylaştığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklarımızı bu tür sınavların eziyetinden kurtarmaya kararlı olduklarını vurgulayarak konuşmasına şöyle devam etti: “Özel nitelikli belli okullar dışında, lise eğitiminde ortalama bir standardı tutturduğumuzda, hiçbir öğrencimizin böyle bir arayışı zaten kalmaz. Bunların çıkış yolları çok ama çok fazla. Öyleyse biz yavrularımızı sınav noktasındaki bu sıkıntılardan arındırmamız ve kendilerini tamamıyla derslerine ve okulundaki çalışmalarına yönlendirmeliyiz. En iyi okul, evladımızın evine en yakın okuldur.”
Artık bina, derslik ve personel konusunda ciddi bir eksiğin kalmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, idealist öğretmen noktasında sıkıntımızın olduğunu ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti: “Şimdi kuralar çekiliyor. Güneydoğu, Doğu, buralara gidecek öğretmenlerimiz, bakıyorsunuz hemen bir gider gibi yapıyor, ondan sonra tekrar Ankara, İzmir, İstanbul, Orta Anadolu, buralara doğru gelmenin yollarını arıyor. Ben öğretmen adayı olan tüm evlatlarımıza sesleniyorum, kurada Güneydoğu Anadolu’dan bir il çıktı, Doğu Anadolu’dan bir il çıktı, Doğu Karadeniz’den bir il çıktı, gitmemek diye bir şey yok. 780 bin kilometrekarelik vatan toprağının her yerinde görev yapmaya hazır olan öğretmen idealist öğretmendir. Bunu bizim yapmamız lazım. Onlara orada bütün o yerli, millî duyguları vermek aslolandır”
YÜKSEKÖĞRETİME GEÇİŞ SİSTEMİ
Yükseköğretime geçiş sınavı konusunda da öğrencilerin işlerini kolaylaştıracak formüller geliştirilmesinde fayda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, YÖK Başkanının bazı müjdeler verdiğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “İnşallah bunları daha da kolaylaştırırız ve böylece öğrencilerimiz üniversiteye geçişte de hakikaten bu kolaylıkla birlikte öyle eskiden olduğu gibi sağdan-soldan, dışarıdan, müfredatı bırakıyor, Millî Eğitim müfredatının dışında sorular çıkıyor. Böyle şey olur mu? O FETÖ terör örgütü denilen ahlaksızlar bunu da yaptılar. Bu ülkede kalktılar, kendilerinin dershanelerinin verdiği sorularla üniversite imtihanını da yaptılar. O kitaplarla maalesef çocuklarımız belli istikametlere yönlendirildi. Artık bunlardan kurtulmaya başladık, fakat tamamıyla kurtulmamızın gereğine inanıyorum.”
“Kültür konusundaki kuraklığımızın emarelerini, medyadan akademiye, edebiyattan plastik sanatlara kadar her alanda görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknolojiyi, interneti, sosyal medyayı kültürel kuraklığımızın sebepleri olmaktan çıkartarak, kültürel yükselişin altyapısı hâline dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı. Eğitim ve kültür konusunun kendisi için çok önemli olduğunu tekrarlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan “İlgili tüm kurumlarımızdan, bu doğrultuda içi dolu, tutarlı, uygulanabilir ve neticeye almaya yönelik çalışmalar bekliyorum” dedi.
“İNSAN GÜCÜMÜZÜ ZENGİNLİĞİMİZ HÂLİNE DÖNÜŞTÜREBİLMEK; KALİTELİ BİR EĞİTİMLE MÜMKÜNDÜR”
Eskiden beri söylenen “Türkiye’nin en büyük zenginliği “insan kaynağıdır” tespitinin eksik bir tespit olduğunu, insan gücümüzü zenginliğimiz hâline dönüştürebilmenin ancak kaliteli bir eğitimle mümkün olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitim meselesi öyle önemlidir ki, Türkiye’yi dershaneler ve kolejlerde yetiştirdikleri kişiler üzerinden teslim almaya teşebbüs eden örgütlerin saldırılarına dahi maruz kaldık. Evet, 15 Temmuz, daha öncesinde 17-25 Aralık, işte böyle bir organizasyonun ürünüdür. Türkiye’nin en parlak beyinlerini, eğitimin cazibesini kullanarak devşirip, zihinlerini kendi ülkesine ve milletine karşı kullanacak derecede iğdiş eden bir örgüte karşı en büyük mücadeleyi vereceğimiz yer, yine aynı alandır. Çocuklarımızı, tarihlerinden, kültürlerinden, medeniyetlerinden uzak tutmaya yönelik eğitim anlayışı, bu tür arızalar doğurmaya mahkûmdur. Biz çocuklarımıza doğruyu göstermezsek, birileri gelip kendi hain emellerini o doğruların yerine koymaktan çekinmezler. Bunun için diyoruz ki, insanımızı sadece kuru bilgiyle donatmak, yani öğretmek yetmez. Onu aynı zamanda dürüst, vicdanlı, ahlaklı, ülkesini seven, milletine hizmet aşkıyla dolu bir şekilde eğitmek zorundayız. Eğer biz tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet idealimizi evlatlarımızın gönüllerine ve düşüncelerine nakşedemezsek, birileri gelip kendi bölücü fikirlerini, sapkın inançlarını oraya zerk eder.”
Bu meselenin doğrudan doğruya kendimizi nereye; hangi inanca, hangi topluma, hangi toprağa, hangi geleceğe ait hissettiğimizle ilgili olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Biz ‘yerli ve millî’ dedikçe rahatsız olanlar, kendilerinin örnek aldığı kişilerin ve kurumların gerisine baktıklarında, hepsinin de benzer bir anlayışla çalıştıklarını göreceklerdir” dedi.
“BİZ, DÜRÜST SİYASET YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkemizde birilerinin, terör örgütleriyle ilişkileri yüzünden kamudan ihraç edilen öğretmenler için dünyayı ayağa kaldırdığını hatırlatarak aynı çevrelerin, tüm masumiyetleri ve samimiyetleriyle çocuklarımıza eğitim hizmeti veren öğretmenlerin terör örgütü tarafından alçakça katledilmesi karşısında sus-pus olduklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin devamında, “Aybüke evladımızı nereye koyacağız? Necmettin evladımızı nereye koyacağız? Bunlar bu ülkede öğretmenlik için Güneydoğu’ya gittiler, ama şehit edildiler, fakat bir söz çıkmadı onlardan” dedi.
Almanya’da ki seçim sürecini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Almanya’da bir seçim oldu, bizde de bir referandum oldu. Bu referandum sürecinde Türkiye’ye nasıl saldırdıklarını gördünüz. Şimdi kendi seçimlerinde bize saldırıyorlar. Ya seçimin bizimle ne alakası var? Almanya’da seçim yapıyorsunuz, Almanya’da yaptığınız seçimde bizi niye kullanmaya çalışıyorsunuz? Ne oldu? Şimdi hükûmet kuramayacaklar bak göreceksiniz. Bu da birkaç aylarını alır, en az bir kaç aylarını alır. Hollanda saldırdı saldırdı, hâlâ hükûmet kuramıyor. Niye? Dürüst siyaset, dürüst politika çok önemli. Zannediyorlar ki, biz Türkiye’ye vurursak çok puan alırız, netice alırız! Hiç de alamıyorsunuz ve alamayacaksınız ki ve kaybedeceksiniz. Ama biz dürüst siyaset yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, zihinlerini ya bir terör örgütünün, ya da başka bir gücün emrine vermiş olanlarla ne eğitimi, ne adaleti, ne de başka bir meseleyi konuşma, müzakere etme imkânı bulanamayacağını, elinde sadece çekici olanın her şeyi çivi gibi göreceğini belirterek “Bunların da ellerinde sadece ihanet çekici olduğu için, sürekli Türkiye’ye ve Türk Milletine zarar vermek için uğraşıyorlar. Ama meydanı bunlara bırakmadık, bırakmayacağız. Büyük ve güçlü Türkiye yolunda çalışmayı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.