Türkiye

Türkiye, Demokrasi ve Özgürlüklerin Batı Ülkelerinin Bile Ötesinde Yaşandığı Bir Ülke

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’deki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Avrupa ülkelerinin yüzlerindeki maskelerin inmeye başladığına dikkat çekerek “Onların rahatsızlığı, şahsımdan veya hükûmetten değildir. Onlar, Türkiye’nin ekonomisiyle, demokrasisiyle, bölgesindeki ve dünyadaki konumuyla, kendilerine ihtiyaç duymayan bir yere gelmesinden rahatsızlar. Çünkü onların hayalindeki Türkiye, her şeyiyle kendilerine bağımlı olan, istedikleri gibi itip kakabilecekleri bir Türkiye’dir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir’de yapımı tamamlanan hizmet ve tesislerin toplu açılış törenine katıldı. Valilik önündeki şehir meydanında gerçekleştirilen ve vatandaşların yoğun bir katılımla iştirak ettiği törende Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

“TÜRKİYE’YE ÇAĞ ATLATTIK”

40 yıldır millete hizmet ettiğini; milletin de teveccüh edip büyükşehir belediye başkanlığı, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı vererek kendisine hizmetkâr kıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zira biz bu millete efendi değil, hizmetkâr olmaya geldik. Ne zaman bizi siyaseten gömmeye çalışsalar, milletimiz bizi her seferinde yeniden ayağa kaldırdı. Hatta 15 Temmuz’da olduğu gibi, canımıza kast ettiler, milletimiz gövdesini bize siper etti” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar milleti daha mutlu, müreffeh, huzurlu, geleceğinden emin hâle getirmek için çalıştıklarına, eğitim, sağlık, adalet, ulaşım, sosyal yardımlarda ve diğer tüm alanlarda Türkiye’ye çağ atlattıklarına işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün bunları milletten aldıkları destekle millet için yaptıklarını, şimdi de ülkeyi yeni bir yönetim sistemine kavuşturmak için çalıştıklarını söyledi.

“AVRUPA’DA HANİ DİN ÖZGÜRLÜĞÜ VARDI?”

Türkiye’nin, demokrasinin ve özgürlüklerin Batı ülkelerinin bile ötesinde yaşandığı ve yaşatıldığı bir ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Avrupa ülkelerinin tüm demokratlıklarının, tüm özgürlükçülüklerinin, işin ucu kendi çıkarlarına dokununcaya kadar olduğunu hep birlikte gördük. Bu ülkelerde iktidarda olan partiler baktılar ki, ırkçılık, faşistlik, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı pirim yapıyor, hepsi de demokrasiyi, hakkı, hukuku, adaleti bir kenara bırakıp o tarafa yöneldiler. İşte Avrupa Birliği, hani girelim dediğimiz Avrupa Birliği’nin Adalet Divanı, karar alıyor. Ne diyor? Başörtüsünü yasaklıyor. Bıktık, yahu bıktık. Hani din özgürlüğü vardı? Hani inanç özgürlüğü vardı? Sıkıysa kipayı da yasaklasana. Yasaklayabilir mi? Ah kardeşlerim ah, bunlar çok yüzlü çok. Türkiye başta olmak üzere, kendileri dışındaki herkese kriter dayatanlar bunlar değil miydi? Türkiye’nin bir bakanı, kendi vatandaşlarıyla buluşmak için geldiğinde olağanüstü hâl ilan etmenin neresi özgürlükçülüktür?”

“BAKANIMIZA KAPILARINI KAPATANLARA TÜRKİYE’NİN KAPILARI DA KAPALI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda’da iki saatte olağanüstü hâl ilan eden belediye ile kardeş şehir olan İstanbul’un Büyükşehir Belediyesi’nin bu kardeşlik sözleşmesini iptal ettiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, antidemokratik, inanç özgürlüklerine karşı, Türkiye’nin bakanına kapılarını kapatanlara Türkiye’nin kapılarının da kapalı olduğunu, Türkiye’nin Dışişleri Bakanına uçuş yasağı getirenlere, Türkiye’nin de uçuş yasağının olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakanlarını karşılamaya gelen insanların üzerine, benim Fatma Betül kardeşimi karşılamaya gelen vatandaşlarının, soydaşlarının üzerine, atlarıyla, itleriyle, tepeden tırnağa silahlı polisleriyle saldırmanın neresi demokratlıktır? Benim Hüseyin Kurt kardeşimi yere yatırıp köpeklerine parçalatanların, eski Roma’daki gladyatörlerden ne farkı var? Hiçbir farkı yok aynı” dedi.

“BU MİLLETE HUSUMET GÖSTERENLERE BEDELİNİ ÖDETMEK BOYNUMUZUN BORCU”

Hollandalı kimi yetkililerin seçimlerden sonra Türkiye ile ilgili açıklamalarına atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçim bitince de, hemen geri çark ediyor, ‘hadi kaldığımız yerden devam edelim’ diyorlar, yok öyle yağma” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sen kendi çıkarın için Türkiye gibi bir devlete her türlü haydutluğu yapacaksın, ondan sonra da hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edeceksin. Bu ülkeye ve bu millete dostluk eden herkese nasıl vefa gösteriyorsak, husumet gösteren herkese de bunun bedelini ödetmek boynumuzun borcudur. Aksi takdirde, milletimize mahcup oluruz, tarihimize mahcup oluruz” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa ülkelerinin ağızlarındaki baklaları yavaş yavaş çıkarmaya, yüzlerindeki maskeleri indirmeye, gerçekleri ucundan kıyısından da olsa söylemeye başladıklarına vurgu yaparak, “Onların rahatsızlığı, şahsımdan veya hükûmetten değildir. Onlar, Türkiye’nin ekonomisiyle, demokrasisiyle, bölgesindeki ve dünyadaki konumuyla, kendilerine ihtiyaç duymayan bir yere gelmesinden rahatsızlar. Çünkü onların hayalindeki Türkiye, her şeyiyle kendilerine bağımlı olan, istedikleri gibi itip kakabilecekleri bir Türkiye’dir. Kendi ülkelerindeki Türkler için de aynı duyguları taşıyorlar. Dün ülkelerine, en zor, en sıkıntılı işleri yaptırmak için getirdikleri Türklerin, bugün kendi işlerinin sahibi olmalarından, kariyer sahibi pozisyonlara gelmelerinden rahatsızlık duyuyorlar. Fabrikada işçi olarak çalışan Türk’e itirazları yok; ama o fabrikanın sahibi, mühendisi, yöneticisi olan Türk’e tahammül edemiyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarına, “Yaşadığınız, çalıştığınız yerler artık sizin sılanızdır, yeni vatanınızdır. Oralara sıkı sahip çıkın. Daha çok işyeri açın, çocuklarınızı daha iyi okullarda okutun, ailenizi daha iyi semtlerde yaşatın, en iyi arabalara binin, en güzel evlerde oturun, 3 değil 5 çocuk yapın. Çünkü Avrupa’nın geleceği sizlersiniz.” sözleriyle seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine yapılan terbiyesizliklere, düşmanlıklara, haksızlıklara verecekleri en güzel cevabın bu olacağını ifade etti.

“KILAVUZU AVRUPA’DAKİ FAŞİSTLER OLAN BİR PARTİNİN VARACAĞI YER; TEK PARTİ CHP DÖNEMİDİR”

Türkiye’de ‘hayır’cıları yeni yeni tanımadıklarını, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden Yavuz Sultan Selim, Osmangazi köprülerine, Marmaray ve Avrasya tünellerine kadar bütün büyük projelere bu kesimin ‘hayır’ dediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın Avrupa’da yürüttüğü ‘hayır’ kampanyalarına da değindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Orada, Türkiye’den kaçıp Avrupa’ya giden teröristlerle ortak salon toplantıları yapıyor. Sen nasıl hukukçusun? Sen nasıl baro başkanısın? Bir baro başkanı kalkıp da Avrupa’da Türkiye’de böyle bir çalışmaya katılabilir mi? Üstelik de sen suç işlemiş, hukuk çiğneyen hukuk tanımayan kişilerle nasıl bir arada olursun? Sen ondan sonra bu ülkede bir hukukçu kılığıyla nasıl dolaşacaksın?” eleştirilerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hadi Batılıların Cumhurbaşkanlığı Sistemine niye karşı olduklarını anladım. Karın ağrılarının sebeplerini her gün biraz daha net görüyoruz. Peki, içimizdeki Hollandalılara ne oluyor? Ana muhalefetin başındaki zat ve avenesi, terör örgütleriyle bir olmuşlar, içinde olmayan her şeyi içindeymiş gibi göstererek Anayasa değişikliğini karalamaya çalışıyorlar. Güya Anayasa değişikliğini kötülemek için, sağa dönüyorlar gençlerimize hakaret ediyorlar, sola dönüyorlar parlamentoya hakaret ediyorlar, ileri bakıyor muhtarlara hakaret ediyorlar. Bunlarla da kalmıyor, bir de tutup Suriyeli muhacirleri milletimize hedef göstermeye çalışıyor. Hollanda’daki, Almanya’daki, Avusturya’daki ırkçılar kendi ülkelerindeki Türkler ve Müslümanlar için ne yapıyorlarsa, bunlar da aynı taktiği ülkemizdeki Suriyelilere uygulamaya çalışıyorlar. Kılavuzu karga olanın… Kılavuzu Avrupa’daki faşistler olan bir partinin varacağı yer, 1940’ların tek parti CHP’si dönemidir. Anayasa değişikliğine çalışmadıkları gibi, 18 maddeyi hiç okumamışlar, ülkemizde misafir ettiğimiz mağdurlar ve mazlumlara verilen hizmetlerin neler olduğuna da hiç bakmamışlar.”

“ANA MUHALEFET LİDERİ BUGÜNE KADAR 7 SEÇİM KAYBETMİŞ, İSTİFA ETMEMİŞ”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin var olan sistemle yüzde 15 ya da 25 ile koalisyon yoluyla, vesayet güçleri vasıtasıyla bir şekilde ülke yönetimine ortak olma şansının olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yönetim sisteminde artık milletin yüzde 50+1 oyunu almadan yürütme gücüne tesir etmenin mümkün olmadığının altını çizdi ve “Şimdi mecliste elbette yine temsil imkânı olacak. Ama bu genel başkanın kafasıyla bir CHP’linin cumhurbaşkanlığını biz göremeyiz, çocuklarımız da muhtemelen göremeyecektir. Torunlar görür mü, onu bilmiyorum artık” dedi.

“SİSTEM YENİ LİDERLERİN ÇIKMASINA İMKÂN SAĞLAYACAK”

Ana muhalefet liderinin katıldığı bir televizyon programında “Evet çıkarsa istifa edecek misiniz?” sorusuna, “Niye istifa edeyim ki” dediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerçekten de bugüne kadar 7 seçim kaybetmiş, istifa etmemiş; varsın 8 seçim kaybetmiş olsun, ne olacak ki? Sürekli bir tek adam lafı edip duruyor ya, aslında kendisini tarif ediyor. Türkiye 16 Nisan’dan sonra işte bu zihniyetten kurtuluyor. Çünkü cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleri 5 yılda bir yapılacağı için öyle 7-8 seçim kaybedip genel başkanlık koltuğunda oturmak mümkün olmayacak. Sistem, siyasetin kendi doğal seyri içinde yeni isimlerin, yeni liderlerin çıkmasına imkân sağlayacak. 16 Nisan halk oylamasının ülkemize en büyük faydalarından biri de, işte bu yenilenmenin yolunu açması olacak” şeklinde konuştu.

Özel bir radyoya verdiği demeç ile halk oylamasına sunulan sistemde başbakanın olmayacağını bilmediği ortaya çıkan CHP lideri için “Meseleden öylesine uzak ki neyi savunduğundan, neye karşı çıktığından öylesine habersiz ki her şeyi birbirine karıştırıyor” değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu demecin ses kaydını alandakilerle dinletti ve “Yanlışlıkla da olsa doğruyu söylemiş. Aynen hani bozuk akrep-yelkovanlı saat gibi, bir kere doğruyu söyleme durumu var, bu da söyledi. Yahu biz de işte böyle olmasın diye cumhurbaşkanlığıyla başbakanlığı birleştiriyoruz” diye ekledi.

“MECLİS ASLİ GÖREVİ OLAN YASAMA KONUSUNDA DAHA ETKİN HÂLE GELİYOR”

Türkiye’nin cumhurbaşkanlarıyla başbakanların çekişmesi ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan krizler yüzünden çok büyük bedeller ödediğini, çift başlı yapının bazen darbelere ve ekonomik krizlere yol açtığını, bazen meclisin ve hükûmetin devre dışı bırakılmasına sebebiyet verdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hz. Peygamber’in “Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz” sözüne atıfta bulunarak, “Fakat biz bırakın ikiyi, 12 defa ısırılmışız, yine ayağımızı delikten çekmemekte ısrar ediyoruz. Hâlbuki bu sistem alternatifsiz değildir” sözlerine yer verdi.

Var olan sistemin yol açtığı acıları tatmış olan Demirel’den Özal’a, Erbakan’dan Türkeş’e kadar pek çok liderin başkanlık talebini dile getirdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemde meclisin devre dışı bırakılmayıp bilakis asli görevi olan yasama konusunda çok daha etkin hâle getirildiğine vurgu yaptı ve ana muhalefet liderinin ‘Artık meclis kapatılıyor’ şeklindeki iddiasına karşılık, “Meclisin kapatıldığı falan yok, niye yalan söylüyorsun? Dürüst ol, dürüst. Kanun teklif etme yetkisi cumhurbaşkanının değil. Kimin? Tamamen meclisin. Bütçe dışında cumhurbaşkanı hiçbir teklifte bulunamaz, her şey parlamentoya ait. Eski sistemde kanun tasarıları yoluyla hükûmetler meclisi kontrolleri altında tutuyordu. Yeni sistemde hükûmetin böyle bir imkânı kalmıyor” şeklinde konuştu.

“BEN BUNLARIN YALANLARINI İFŞA ETMEKTEN USANDIM”

Yeni sistemle ilgili gerçeği yansıtmayan iddialara yer vererek, anayasa değişikliği ile ilgili bilgiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlbuki daha birkaç yıl önce kendileri aynı talebi ifade etmekle övünüyorlardı. Ama bunlarda omurga yok, her gün başka bir tarafa dönüyorlar. Ben bunların yalanlarını ifşa etmekten usandım, ama bunlar yalan söylemekten usanmadı” diye konuştu.

Toplu açılış töreni yapılan ve toplam yatırım bedeli 436 milyon lira olan 49 ayrı hizmet ve tesisin, Eskişehir’in aydınlık yarınlarına vesile olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların arasında eğitimden spora, turizmden tarım ve hayvancılığa, bakanlıkların ve çeşitli devlet kurumlarının Eskişehir’e kazandırdığı yatırımlardan örnekler verdi. Yapımı devam eden Eskişehir Şehir Hastanesi’nin yılsonunda bitirilip hizmete açılacağını müjdeleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan vatandaşlardan ‘tek millet, tek bayrak, tek devlet ve tek vatan’ için referandumda ‘evet’ demelerini istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından törene katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’yla birlikte resmî olarak hizmete giren projelerin açılış kurdelesini keti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenden sonra Eskişehir Valiliği’ni ziyaret ederek, Vali Azmi Çelik’ten şehirde yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldı.

Avatar

türk patron

GENÇ GAZETECİLER | TÜRKİYE

Millet eğilmez Türkiye yenilmez

Setmarine yachts

Takvim

Mart 2017
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  
seers cmp badge