Gaziantep’te toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi, göz göre göre Anayasa kitapçıklarının fırlatılarak istikrar ve güven ortamının yerle bir edildiği o günlere geri göndermeye bizim gönlümüz razı değil. Millet yetkiyi ve sorumluluğu kime verdiğini oyunu kullanırken bilecek, tercihini ona göre yapacak. Türkiye’nin içinden geçtiği nazik dönemde, güçlü bir yönetime ihtiyacı var” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep’te yapımı tamamlanan hizmet ve tesislerin toplu açılış törenine katıldı. TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın, Başbakan Yardımcıları Mehmet Şimşek ve Veysi Kaynak, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, bazı milletvekilleri, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de törende hazır bulundu. Vatandaşların da yoğun bir katılımla iştirak ettiği törende Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
“GAZİANTEP, İSTİKLALİ VE İSTİKBALİ İÇİN İLERİ ATILMAKTAN ÇEKİNMEMİŞ BİR ŞEHİRDİR”
Gaziantep’e en son Ağustos ayında DEAŞ terör örgütünün Akdere mahallesinde gerçekleştirdiği canlı bomba saldırısında şehit olanların ailelerine taziye için geldiğini hatırlatan ve şehitler için rahmet, yakınlarına başsağlığı, tedavisi devam eden gaziler için şifa temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir gül bahçesine girercesine toprağa düşen her şehidimiz, bu toprakların vatanımız olduğunun tescili olan birer tapu senedidir. Gaziantep, tarihinin her döneminde, ülkesi ve milleti için, istiklali ve istikbali için ileri atılmaktan çekinmemiş bir şehirdir. Burası, 1919’da bölgeyi işgale gelen düşman kuvvetlerine Antep’i, Kilis’i, Maraş’ı dar eden Karayılanların, Şahin Beylerin, 14 yaşında annesini korurken alçakça katledilen Şehit Kamillerin şehridir” dedi.
Geçen 1,5 yılda Gaziantep’in terörle mücadelede 33 asker ve polis; PKK ve DEAŞ terör örgütlerinin saldırılarında 70’e yakın sivil, 15 Temmuz darbe girişiminde de 3 şehit verdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Buradaki kardeşlik, buradaki birlik, beraberlik, dayanışma, buradaki üretim, emek, buradaki vatan sevgisi, millet sevgisi tüm bölgeye, tüm Türkiye’ye örnek gösterilecek seviyededir. Her kim ki, bu ülkede farklı kökenlerden insanlar bir arada yaşayamaz diyorsa, gelsin Gaziantep’e baksın. Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, daha pek çok farklı etnik gruptan insanıyla tüm Antepliler, tek yürek, tek yumruk olarak işte burada… Her kim ki, bu ülkede farklı mezheplerden, farklı meşreplerden insanlar bir arada yaşayamaz diyorsa, gelsin Gaziantep’e baksın. Sünnisiyle, Alevisiyle, her mezhepten, her meşrepten insanıyla tüm Antep işte burada… Her kim ki, bu ülkede başka yerlerden gelen insanlar gönül hoşluğuyla karşılanmıyor, iyi misafir edilmiyor diyorsa, gelsin Gaziantep’e baksın. Suriyelisiyle, Iraklısıyla, Afganıyla, diğer bölgelerden gelen insanlarıyla, Antep işte burada… Türkiye’nin 80 vilayetinden gelen herkesi bağrında barındıran, aş veren, iş veren, ev veren Antep, bu kadirşinaslığının bereketini görüyor. Bazı yerlerde sıkıntı varken, Gaziantep’teki fabrikalar, işyerleri, maşallah harıl harıl çalışıyor.”
“TÜRKİYE, YENİ BİR YOL AYRIMINDA”
Geçtiğimiz günlerde başlattığı istihdam seferberliğine Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nin 15 bin ilave istihdam taahhüdüyle katıldığını öğrenip memnun olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da bu seferberliğe cevap niteliğinde söz verilen rakamların takipçisi olacağını, sözünü yerine getirmeyenleri de milletle paylaşacağını söyledi.
Türkiye istiklal ve istikbal mücadelesinde yeni bir yol ayrımında olduğunu, uzun bir geçmişi olan yönetim sistemi arayışlarında reform mahiyetinde bir yeniliğe gidildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yürütme, yasama ve yargı organlarının görevlerini yeniden tanımlayarak, Cumhurbaşkanlığı Hükûmeti Sistemine geçiyoruz. Bu sistemin ilk adımını 2007 Anayasa değişikliği ile zaten atmıştık. İkinci adım, 2014 yılında, şahsımın doğrudan halkın oyuyla Cumhurbaşkanı olarak seçilmesiydi. Şimdi 16 Nisan’da halkoyuna sunulacak Anayasa değişikliği ile bu reformun nihai adımını atıyoruz, hazır mıyız? Meclis, AK Parti ve MHP’nin gayretiyle, üzerine düşeni yaptı. Her iki lidere ve milletvekillerine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Şimdi sıra, millette, sizlerde” diye ekledi.
Türkiye, demokrasiyle yönetilen bir ülke ve herkesin tercihinde özgür olduğunu; ancak milletin, yaptığı tercihin sonuçlarını bilmesinin de hakkı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anayasa değişikliğine ve Cumhurbaşkanlığı Sistemine karşı çıkan gafiller, ha bire bir şeyler söylüyorlar ama hep yanlış söylüyor, ne yazık ki yalan söylüyorlar” ifadelerini kullandı.
“CUMHURİYETİMİZ SON ASIRDAKİ EN BÜYÜK KAZANIMDIR, ONDAN ASLA VAZGEÇMEYİZ”
“Her şeyden önce, CHP’nin dediği gibi Türkiye’de rejim filan değişmiyor, yürütme ortadan kalkmıyor, Meclis kapanmıyor, yargı etkisizleştirilmiyor” vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhuriyetimiz, son asırdaki en büyük kazanımdır, ondan asla vazgeçmeyiz. Demokrasiyi zayıflatmak şöyle dursun, güçlendiriyoruz. Nasıl mı? Ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanını seçme yetkisini, tüm aracıları çıkartıp, doğrudan millete veriyoruz. Bunun için yeni sistemin adı Cumhurbaşkanlığı Hükûmeti Sistemidir. Millet, yetki ve sorumluluğu kime verdiğini bilecek ki, gerektiğinde gelsin yakasına yapışsın. Anayasa değişikliğiyle, yürütme, yasama ve yargı organları arasındaki ilişkileri yeniden tanımlıyor, herkesin işiyle meşgul olmasını sağlıyoruz. Mevcut durumda, yürütme ve yasama, aslında aynı partinin, aynı kadronun kontrolü altındadır. Yeni sistemde ise, yürütmeyi temsil eden Cumhurbaşkanı ayrı seçiliyor, Meclis’i oluşturan milletvekilleri ayrı seçiliyor. Ama aynı günde seçiliyor. Cumhurbaşkanı hükûmeti kuracak, üst düzey bürokratları atayacak, kararnamelerle ülkeyi yönetecek. Buna karşılık Meclis’teki milletvekilleri de kanunları çıkaracak, Cumhurbaşkanını denetleyecek. Eskiden Cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında yargılanabilmesi mümkün değildi. Şimdi, hem meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla meclisin bilgi edinme ve denetleme yetkisi güçlendiriliyor, hem de Cumhurbaşkanının yaptığı tüm işlerden dolayı yargılanabilmesinin yolu açılıyor.”
“YARGININ BAĞIMSIZLIĞI, TARAFSIZLIĞIYLA GÜÇLENDİRİLİYOR”
Cumhurbaşkanlığı sisteminde, Cumhurbaşkanı ve Meclis’ten hangisi isterse istesin seçimlerin birlikte yapıldığını, cumhurbaşkanının en fazla iki dönem görev yapabildiğini, cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisini kesmesini öngören mevcut uygulamadan vazgeçildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yasama yetkisi Meclis’in olduğu için, Cumhurbaşkanının kararname yayınladığı bir konuda eğer kanun çıkartılırsa, kararname kendiliğinden hükümsüz hâle geliyor. Cumhurbaşkanı sadece bütçe kanununu teklif edebiliyor. Onun dışındaki tüm yasama yetkisi milletvekillerine ait” şeklinde konuştu
Anayasa değişikliğinde yargıyla ilgili de reform mahiyetinde düzenlemelerin olduğuna işaret ederek, “Her şeyden önce yargının bağımsızlığı, tarafsızlığıyla güçlendiriliyor. Böylece, geçmişte yargıyı yıpratan tartışmaların önüne geçilmesini hedefliyoruz. Disiplin dışındaki askerî mahkemeler kapatılarak, yargıdaki çift başlılık da sona erdiriliyor. Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu, yürütme ve yasamanın da katkısıyla, çoğulcu, geniş tabanlı işleyişini güçlendirecek yeni bir yapıya kavuşturuluyor” bilgilerini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkın onayına sunulan değişiklikte seçilme yaşının da 25’ten 18’e indirildiğini hatırlattı.
“KRİZ ÜRETEN BİR SİSTEMDE ISRAR ETMENİN ANLAMI YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükûmeti Sistemine geçmesini istemelerinin en önemli sebebinin, geçmişte yaşanan ve kendilerinin de bizzat tecrübe ettiğimiz sıkıntılar olduğunu dile getirdi ve konuşmasına şöyle devam etti: “Hiç uzağa gitmeye gerek yok. İkinci Dünya Savaşı sonrası benzer şartlarda kalkınma yarışına girdiğimiz ülkeler bugün bizim fersah fersah önümüzde bulunuyor. Biz ise, siyasi çekişmelerle çok zaman kaybettik. Darbelerle, ekonomik krizlerle sürekli zaman kaybettik. 16 ayda bir, bu ülkede hükûmet kuruldu. Böyle bir ülkede istikrar olur mu? Böyle bir ülkede güven olur mu? İstikrarın ve güvenin olmadığı bir ülkede kalkınma olur mu? Antepliler ne der? ‘Et diye kaptım, balcan börkü çıktı’ der. Milletimiz de istikrar diye, güven diye, huzur diye, refah diye sarıldıkça, eline hep kaos geldi, kriz geldi, yoksulluk geldi. Tüm bu hakikatler gözümüzün önündeyken, hâlâ kriz üreten bir sistemde ısrar etmenin anlamı yoktur. Birileri diyor ki, ‘Neyi yapamıyorsunuz da yönetim sistemini değiştiriyorsunuz?’ Biz bu sistemi kendimiz için değiştirmiyoruz ki… Biz bu reformu milletimiz için, ülkemiz için yapıyoruz. Dikkat ediniz, bu ithamı bize yöneltenlerin, hayatları boyunca ülke için, dikili ağaçları yok, hayırlı hizmetleri yok. Biz 14 yıldır ülkeyi yönetirken, eksiğiyle, fazlasıyla, sistemin bize sağladığı kolaylıkla değil, bizim şahsi kabiliyetimizle bunları başardık. Şu anda da, benim hükûmetle, bürokrasiyle, iktidar partisiyle herhangi bir sorunum, sıkıntım yok. Ama bu ikili ilişkilerimiz… Hepsi de uzun yıllar birlikte çalıştığım bu arkadaşlarla, uyumlu bir mesaimiz zaten var. Fakat bu durum, sistemin artık işlemez hâle geldiğini görmemize engel değil.”
“MEVCUT SİSTEMDE, GÜÇLER ARASINDA BİR ÇATIŞMA KAÇINILMAZDIR”
‘Bir ipte iki cambaz oynamaz’ sözüne atıfta bulunarak, mevcut sistemde, her ikisi de gücünü halktan alan, Anayasada geniş yetkilere sahip bir cumhurbaşkanı ve bir başbakanın olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu makamlarda kim olursa olsun, eninde sonunda bu güçler arasında bir çatışma kaçınılmazdır. Bunu biz rahmetli Özal ve Demirel döneminde de gördük, başkalarında da gördük. Hani sizin buraların bir sözü var ya, ‘sen ağa, ben ağa, bu ineği kim sağa.’ Herkes yetki ve güç sahibi olduğu zaman orada işler yürümez, herkes işini bilecek” sözlerine yer verdi ve devamında şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye’yi, göz göre göre Anayasa kitapçıklarının fırlatılarak istikrar ve güven ortamının yerle bir edildiği o günlere geri göndermeye bizim gönlümüz razı değil… Millet yetkiyi ve sorumluluğu kime verdiğini oyunu kullanırken bilecek, tercihini ona göre yapacak. Türkiye’nin içinden geçtiği nazik dönemde, güçlü bir yönetime ihtiyacı var. Terörle mücadelemizi neticeye ulaştırabilmemiz için, bölgemizdeki mücadelelerden başarıyla çıkabilmemiz, 2023 hedeflerimize ulaşabilmemiz için sistemi değiştirmek zorundayız. Aksi takdirde gençlerimize 2053 ve 2071 vizyonları için yol açmamış oluruz.”
‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet’ için vatandaşlardan referandumda ‘evet’ demelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’te kamu kuruluşları ve belediyeler tarafından tamamlanan hizmetlerin arasında, her biri için ayrı ayrı gelmelerini gerektirecek büyüklükte ve önemde projeler olduğunu; fakat ülkenin gündeminin yoğunluğu sebebiyle, bu hizmetlerin açılışını toplu olarak yaptıklarını söyledi.
“GAZİANTEP’E SON 14 YILDA, 22 MİLYAR LİRALIK KAMU YATIRIMI YAPILDI”
Törende açılışı yapılan hizmet ve tesislerin arasında; çeşitli bakanlıklar ve devlet kurumları tarafından yapılan bin 718 derslik, 12 atölye, 900 öğrenci kapasiteli 4 pansiyon, spor salonu, rehabilitasyon merkezi, kültür ve sanat merkezi, ağız-diş sağlığı hastaneleri binaları, Devlet Hastanesi binası, aile sağlık merkezleri, ticaret merkezi, okulu, altyapı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış 2 bin 118 konut, 5. Organize Sanayi Bölgesi, yol köprülü kavşak geçitlerin olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin 796 milyon, Şehitkamil Belediyesi’nin 91 milyon, Şahinbey Belediyesi’nin 760 milyon liralık yatırımları olduğunu ve bu yatırımların açılışını da gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Gaziantep’e son 14 yılda 22 milyar liralık kamu yatırımı yapıldığını hatırlatarak, bu yeni projelerle şehrin 2023 hedeflerine ulaşma konusundaki kararlılığını ortaya koyduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda, vatandaşlardan; ‘büyük, güçlü, müreffeh ve lider Türkiye’ için referandumda ‘evet’ demelerini istedi.
Konuşmasının ardından tören katılan bakan ve milletvekilleri ile birlikte, hizmete alınan yatırımların açılış kurdelesini kesen Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenden sonra Gaziantep Valiliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret ederek şehirde yürütülen çalışma ve hizmetlerle ilgili bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ziyaretinden sonra davet edildiği toplu açılış törenine katılmak üzere helikopterle Adıyaman’a geçti.