Türkiye

Başbakan Yıldırım, Malta Başbakanı Muscat ile ortak basın toplantısı düzenledi

Başbakan Yıldırım ile Malta Başbakanı Joseph Muscat, 1,5 saat süren baş başa ve heyetlerarası görüşmenin ardından, ortak basın toplantısı düzenledi.

Mevkidaşı Muscat’ı ve salondakileri “Merhaba” diyerek selamlayan Yıldırım, merhabanın her iki ülkede de kullanıldığını, dostluğu ve kardeşliği ifade ettiğini belirtti.

Malta’da, şahsına ve heyetine gösterilen ilgiye teşekkür eden Yıldırım, başbakan düzeyinde Malta’ya ilk ziyareti gerçekleştirmiş olmanın da mutluluğunu yaşadığını söyledi.

Türkiye ile Malta arasındaki diplomatik ilişkilerin 50’nci yıl dönümü olduğunu dile getiren Yıldırım, şüphesiz Akdeniz’deki ilişkilerin bununla sınırlı olmadığını, iki ülke ilişkilerinin asırlar öncesine dayandığını ifade etti.

Malta’nın, Türkiye’de büyükelçilik açma kararını memnuniyetle öğrendiklerini belirten Yıldırım, yakın zamanda büyükelçinin görevine başlaması temennisinde bulundu. Yıldırım, Muscat ile önemli ikili konuları ele aldıklarını, karşılıklı ticaretin geliştirilmesi, yatırımların daha da artırılması konularını görüşme fırsatı bulduklarını dile getirdi.

Başbakan Yıldırım, ülkede iki Türk liman işletmecisinin başarıyla görev yaptığını öğrenmelerinin kendilerini mutlu ettiğine dikkati çekerek, “İş birliği alanımız sadece denizcilikle sınırlı değil, başka birçok alanda iş birliği imkanları mevcut. Bugün iki anlaşma imzaladık. Bu anlaşmalar sağlık ile aile ve sosyal politikalar konusunda iş birliğini öngörüyor.” dedi.

AB-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ

Malta’nın, AB dönem başkanlığını ocak ayından itibaren devraldığını anımsatan Yıldırım, “Malta daima Türkiye’yi AB’ye tam üyeliği konusunda destekleyen, şartsız, koşulsuz destek veren bir ülke, bunu takdir ediyoruz. Malta’nın dönem başkanlığı içerisinde de AB-Türkiye ilişkilerinin daha da geliştirilmesi, yeni fasılların açılması ve güncellenmesine karar verilen AB ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması’nın çalışmalarına başlanmasını ümit ediyoruz. Bu konuda gereken desteği Sayın Muscat’ın vereceğinden eminiz.” diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz’da gerçekleştirilen darbe girişimi karşısında Malta’nın demokrasi ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden yana açık ve net bir tavır koymasını da takdirle karşıladıklarını dile getirdi.

Yıldırım, Muscat ile bölgesel konuları ele aldıklarını, mülteci sorunu başta olmak üzere Suriye’de barışın tesis edilmesi, siyasi çözüm bulunması, Libya’da benzer şekilde sorunların üstesinden gelinerek istikrarın sağlanması gibi konularda görüş alışverişinde bulunduklarını anlattı.

AB’NİN HIZLI ADIM ATMASI GEREKTİĞİNİ İFADE ETTİK

Başbakan Yıldırım, “AB ile Türkiye arasındaki mültecilerin durumuyla ilgili, AB-Türkiye arasındaki vize serbestliği konuları ve geçmişte karşılıklı mutabık kalınan konularla ilgili bugün yaşanan sorunları da değerlendirdik ve bu konularda AB’nin daha hızlı adım atması ve yeni bir bakış açısı getirmesinin gerektiğini ifade ettik.” diye konuştu.

Malta’nın gemi sicili, filo bakımından dünyanın üçüncü büyük ülkesi olduğuna işaret eden Yıldırım, “Dolayısıyla bu alandaki mevcut iş birliğinin daha ileri taşıma imkanı olduğunu bir kez daha gördük ve teyit ettik. Ayrıca gelecek dönemde özellikle yabancı dil eğitimi konusunda Malta ile çok daha yakın çalışma imkanı olacağını düşünüyoruz. Bu konuları da etraflıca değerlendirdik.” dedi.

Yıldırım, Libya’nın Malta ve Türkiye için önemine işaret ederek, burada istikrarın sağlanması ve grupların bir araya gelip bir irade ortaya koymasının hem göçmen sorununun çözümü hem de terörle mücadele açısından anlam taşıdığını kaydetti. Yıldırım, bu konuda ülkelerin gayretlerinin sonuca odaklanmasının önem arz ettiğini sözlerine ekledi.

Başbakan Yıldırım bir soru üzerine, seçim zamanı ülkelerde popülizmin yaygın bir uygulama olduğunu belirterek, “Bizim beklentimiz ve düşüncemiz seçim atmosferinin ötesinde Avrupa Birliği, Türkiye ilişkilerinin sağlıklı bir zeminde değerlendirilmesi ve buna göre sağlıklı kararların verilmesidir.” diye konuştu

“Kıbrıs’ta Rum liderin müzakere masasına terk etmesi konusunda Türkiye’nin tutumunun ne olacağının” sorulması üzerine Yıldırım, bir süreden beri iki taraf arasındaki görüşmelerin Birleşmiş Milletler koordinasyonunda devam ettiğini anımsatarak, şöyle konuştu:

“Evvelsi gün Anastasiadis biraz herhalde sinirlenmiş, kapıyı vurup dışarı çıkmış, ‘Kriz oldu’ diye haber yayıldı. Daha sonra ‘Ben sigara içmeye çıktım. Kriz filan yok’ diye geri geldi. Tabii her zaman Türkiye, daha doğrusu Kuzey Kıbrıs Türk tarafı çözümde bir adım önde. Hiçbir zaman çözümü kesintiye uğratacak bir davranış içerisinde olmuyorlar. Buna özen gösteriyorlar. Çözümün mutlaka sağlanması lazım, çünkü çözümsüzlüğün bedelini Kuzey Kıbrıs Türk tarafı ödüyor, kısıtlamalar yüzünden ödüyor. Rum tarafı maalesef 2004’te tüm uyarılarımıza rağmen adanın tümünü temsil edecek şekilde birliğe tam üye yapıldı. Dolayısıyla o gün çok daha kolay olan çözüm gerçekleşmedi, bugün daha zor olanı başarmakla karşı karşıyayız. Eminim ki burada varılacak çözüm, Ada’da güvenliği sağlayacak, Türkiye’nin etkin garantisini sürekli olarak temin edecek ve her iki tarafın adil, eşit yönetişim hakkını da beraberinde getirecektir.”

Yıldırım, bu konuda da Avrupa Birliğinin de üzerine düşen görev olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye’nin dört özgürlüklerini, dört özgürlük dediğimiz hususlarında Avrupa Birliği tarafından teminat altına alınması icap ediyor.” dedi.

Türkiye’nin 5 yıldır 3 milyon göçmene ev sahipliği yaptığını hatırlatan Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:

“Acaba merak ediyorum, Türkiye’de ne kadar göçmen var? Avrupa’da ne kadar göçmen var? Bunun cevabını birisi bana versin. Onlarla aşını paylaşıyor, eğitim ve sağlık yardımı veriyor. Başkaları ne yapıyor? Aferin diyor, sadece uzaktan bakıyor. Türkiye zorda olanlara, darda olanlara yardım eden bir ülkedir ama unutmayın Türkiye DEAŞ, PKK, FETÖ terörü ile amansız mücadele eden bir ülkedir. Soruyorum, hangi Avrupa ülkesinin parlamentosu uçaklarla bombalandı? Hangi Avrupa ülkesinde tanklar insanların üzerinden geçti? Hangi Avrupa ülkesinde silahsız, savunmasız insanlar acımasızca öldürüldü?”

GERÇEKLER TERS YÜZ EDİLİYOR

Başbakan Yıldırım, bir gazetecinin “Türkiye’deki tutuklu gazetecilerle” ilgili sorusuna karşılık, basın özgürlüğü ve insanların görüşlerini ifade etmelerinin evrensel bir hak olduğunu söyledi.

Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunun altını çizen Yıldırım, “Bu hakları Türkiye’de herkes sonuna kadar kullanıyor, kullanmaya devam edecek.” dedi.

“Basın özgürlüğü, gazetecilik ayrı bir şey. Basın özgürlüğü kisvesi altında terör faaliyetlerinin içinde olmak ayrı bir şey” diyen Yıldırım, bu iki şeyi birbirine karıştırmamak gerektiğini vurguladı. Bunlarla mücadele edildiğine dikkati çeken Yıldırım, bir basın kartı alıp, teröristlere lojistik destek sağlamanın, teröristlerin işini kolaylaştıracak faaliyetlerin içinde bulunmanın basın özgürlüğü ve basın faaliyetiyle izah edilen bir şey olmadığını söyledi.

Gerçeklerin ters yüz edildiğini, bir algı operasyonuyla sanki Türkiye’de basına, basın özgürlüğüne karşı bir duruş varmış gibi sonuç ortaya çıkarılmaya çalışıldığını ifade eden Yıldırım, “Ben buradan açıkça bu iddiada bulunanlara şunu teklif ediyorum. Basın özgürlüğü, Avrupa için çok önemli. Adalet, hukuk devleti olmak çok önemli. 23 ve 24’üncü fasıllar… Adalet ve medya, basınla ilgili fasılları AB açsın, ne söyleyeceklerse söylesinler, biz de cevabını verelim. Buradan çağrı yapıyorum, hariçten gazel okumakla olmaz. Biz gerçek bir teklif yapıyoruz, buyursun açsınlar bu fasılları. Sayın Başbakan’ın, Malta’nın dönem başkanlığı içerisinde bu fasıllar açılsın. Bütün ne düşünüyorlarsa bu konuyla ilgili biz hepsini görüşmeye, konuşmaya varız.”

GEREKİRSE BAZI ORTAK ETKİNLİKLER DE YAPABİLİRİZ

“MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin referandumda AK Parti ile birlikte çalışılabileceği yönünde bir genelgesi bulunduğunun” belirtilmesi üzerine Yıldırım, 16 Nisan’da anayasada önemli değişiklik yapacak bir halk oylaması yapılacağını hatırlattı.

Vatandaşın verdiği karara göre hareket edeceklerini vurgulayan Yıldırım, “MHP ile AK Parti olarak biz bu değişikliği parlamentoya uzlaşarak getirdik. Dolayısıyla bir amaç birliğimiz var. MHP de bu değişikliğin lehinde kampanya yapıyor, biz de aynısını yapıyoruz. O bakımdan söylemlerimizin benzer olması gayet doğal. Gerekirse bazı ortak etkinlikler de yapabiliriz” diye konuştu.

Almanya’daki ziyareti çerçevesinde Türklerle bir araya geleceği ifade edilerek, “Bu görüşme sadece Almanya ile mi sınırlı kalacak, devamı gelecek mi?” sorusuna Yıldırım, Malta ziyaretinden sonra Almanya Münih Güvenlik Konferansı’na katılacağını söyledi.

Başbakan Yıldırım, burada Almanya Başbakanı Angela Merkel ve birçok devlet veya hükümet başkanıyla görüşme fırsatı olacağını kaydederek, bu arada yeni göreve başlayan ABD Başkan Yardımcısı ile de bir görüşme yapacağını bildirdi.

Aynı gün Düsseldorf’ta Türk kökenli Alman vatandaşları, Türk vatandaşlarıyla bir araya geleceğini belirten Yıldırım, “Sohbet edeceğiz, hasret gideceğiz. Onları dinleme fırsatımız olacak. Kampanya süresince sadece Almanya’da değil, başka AB ve Avrupa ülkelerinde de benzer faaliyetlerimiz olacak.” dedi.

Avatar

türk patron

GENÇ GAZETECİLER | TÜRKİYE

Millet eğilmez Türkiye yenilmez

Setmarine yachts

Takvim

Şubat 2017
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728  
seers cmp badge